Bakış açısı kavramı;
İster fiziki anlamda kişinin durduğu yere ve konuma göre, görüş alanına dahil olanlar neticesinde görünenleri anlatsın, isterse de içinde bulunduğu hal ve idrak seviyesine göre, kişilere, olaylara, fikirlere, zamana ve mekana dair kişide oluşan zan ya da hissiyatları anlatsın, her iki manada da ortak olan şudur ki bakış açılarını belirleyen, duruş noktalarıdır.
Tıpkı yüzeyden durup bakıldığında, buz dağının denizin yüzeyinde olan ancak küçük bir parçasının görülmesi ve asıl hakikatinin görülememesi misali, her söze, olaya, kişiye, zamana ve mekana dair yüzeyden bir bakış açısıyla bakıldığında görülenler ile derinlerden bir bakış açısıyla bakıldığında görülenler farklıdır.
Yani Akıl gözüyle, ön yargılarla ve zanlarla bakıldığında görülenler ile, Gönül gözüyle, arınmış hallerde ve hissiyatlar eşliğinde bakıldığında görülenler başkadır. Nitekim insanın her baktığı gördüğü değildir ve her gördüğü de baktığı değildir.
İşte bu noktada nasıl okunduğu önemlidir ki, “okumak” çok geniş kapsamlı bir eylemdir. Yazılanları okumak üzere, Kainat kitabını okumak, insanın içini okumak, yani hissetmek/görmek ve icra etmek manalarına da gelir.
…
Bir okumak daha vardır ki;
Mimaride, insan ve mekan kavramları arasında kurulan ilişkileri okumak, tahayyül etmek manasındadır.
Bu bağlamda;
Ünlü mimar Le Corbusier tarafından kullanılan “mimari gezinti” (promenade architecturale) kavramı da, mekan ve gözlemci arasındaki ilişkiyi “okumak” üzerinden ele alır.
Promenad sözcüğü Fransızca kökenli bir sözcük olup, gezinme, gezinti, gezinti yolu anlamına gelmektedir. Mimaride ise, mekanların ve mekanlar arasındaki ilişkilerin en kapsamlı haliyle görülmesini sağlayan yöntemdir.
Mimari terimler sözlüğünde;
“Mimari promenad, odalar, mekanlar, manzara ve görüş yerlerinin, kullanıcıların hareket etmesiyle nelerle karşılaşacaklarını düşünerek tasarlanmasını öngörür. İyi düşünülmüş bir gezinti, beklenmedik manzaralar ve perspektifler sunarak kullanıcılara sürekli yeni bir keşif imkanı sağlar.” şeklinde tanımlanır.
Nitekim, bir yapıda o yapıyı oluşturan unsurların birbiriyle olan ahengini, bir aks, bir iz üzerinde gezdirerek hissettirirken, mekanların birbiri ile olan ilişkilerini, canlı olarak yaşayan ve iç içe geçmiş hallerde yaşatan olması ise hayal gücünün sınırlarını aşikar eder.
Gölge oyunlarının, ışık tesirlerinin, yapay ve doğal her türlü etkinin, mekanlar ve mekanlar arasındaki ilişkilerde görülmesini sağlar.
Yani bir yerde promenad kavramı, geniş bakış açıları ile 360 derece bakmayı sağlayan yöntemdir!
…
Ve her yönden geniş bakış açıları ile analizler ve değerlendirmeler içinde olmak ise; “360 derece performans değerlendirme” olarak tanımlanır.
Bu yöntem, sadece belirli kişi yada grupların tekelinde olunmadan, her insanın performansının ilişkide olduğu pek çok farklı kaynaktan doğrudan veri alınması suretiyle yapılan çok boyutlu bir değerlendirmedir.
360 derece performans değerlendirme yönteminde de temel amaç, her bir bireyin tek tek verimliliklerinin yükseltilmesi sayesinde, bütününün daha iyi bir noktaya taşınmasıdır.
Velhasıl,
İster mimaride mekan kavramında,
İster hayatın içinde insan da,
Esas mesele fi hi mafih’lik bütünlüğünü hissetmektir!
İçerideyken Dışarıdakilere bakmak
Dışarıdayken İçeridekini görmektir!