Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Fatih GÖKSEL
Köşe Yazarı
Fatih GÖKSEL
 

ZORBALIK...

Zoraki; yani bir şeyi zorla yaptırmak; bir diğer anlamı da tercihsiz bırakmak, seçenek hakkı tanımamak... Zoraki askerlik, zoraki ilköğretim, zoraki vergi, vs. vb. AKRAN ZORBALIĞI Arkadaş zorbalığı, ya da akran zorbalığı tabirini duymuşsunuzdur. İlk önce kanka olan, sonra da hasma dönüşen arkadaşlık. Bir köşeye sıkıştırıp dayak atmak, tartaklamak veyahut dövmek, sözlü ya da fiili tacizde bulunmak... Bu akran zorbalığı… ALIŞVERİŞ ZORBALIĞI Hepimiz marketlere gidiyoruz alışveriş yapıyoruz. Halk arasında 3 harfliler diye bilinen zincir mağazalar var. Vatandaşın ucuz diye gittiği alışveriş mekânları. Evet, hepimiz buralardan alışveriş yapıyoruz. Maneviyatımıza, boykot mallarına, değerlerimize saygı duyan ve hesabımıza gelen yerlerden alışveriş yapalım. Burada problem yok. Lakin vatandaş alışveriş yapıyor diye, nasıl olsa bize gelmeye mecbur diye, alışveriş zorbalığı yapılmasın. Kasalarda kasiyerler, tarihi yakın ürünleri müşterilere zoraki satmaya çalışıyor. Çok defa şahit oldum. Vatandaş "hayır almak istemiyorum veya ben o marka kullanmıyorum" dediği halde, kasiyer kardeşimiz hâlâ ısrar ediyor. Bu alışveriş zorbalığı değil midir? Zoraki satış değil midir? Anlaşılan kasiyer kardeş emri yukarıdan alıyor. Ama ne yapalım o da yukarıya itiraz etsin. FIRSAT ZORBALIĞI Malumunuz mübarek Ramazan ayındayız. Geçen haftaki yazımızda Ramazan'ın ulvi değerlerinden bahsettik, manevi atmosferini yazdık. Ama bir kısım insanımız Ramazan'ı da çıkarlarına alet etmeyi çok iyi biliyor. Artık onlar için sıradan bir ay ya da sıradan bir gün gibi... Ramazan münasebetiyle ucuzlaması gereken fiyatlar tavan yapıyor. Aziz milletimiz zaten zamlar altında boğuluyor. Petrolde, gıdada, ilaçta, sanayide ve daha nice bölümde. Bunlar yetmezmiş gibi bir de fırsatçıların zamına ne demeli? Devlet politikasından kaynaklanan zamları anladık. Bu fırsat zamları ne demek oluyor? Kendi topuklarımıza sıkıyoruz. Piyasanın yüzde 50'sini de kendimiz berbat ediyoruz. Bu bir gerçek. Pahalı satmak çok kazanmak değildir. Hakkım olan kar, hakkım olmayan yüz kat kârdan daha hayırlıdır. Çünkü hakkım olan da bereket vardır. Lakin esnaf kardeşlerimiz anlayamadı gitti bu meseleyi. FAKİRE ZEKÂT ZORBALIĞI... Bir zorbalık daha var ki, o da zenginlerin fakirlere vermiş olduğu, fakir ile zengin arasında köprü vazifesini gören, İslam'ın 5 şartından biri olan, malımızı arındıran bu ibadeti de layıkı ile yapamıyoruz. Bakıyoruz mağazalar, fabrikalar, çalışanlarına yağ, makarna, çorba gibi kolilerle zekât dağıtıyor. İyi güzel de fakir verdiğimiz yağı, makarnayı, çorbalığı tüketmeyi mecbur mu? Verdiğimiz gıdalar fakir insanın elinde olabilir. Niçin tercih sunulmuyor? Niçin kart, çek bonus veyahut peşinat ile yapılmıyor. Unutmayalım ki en güzel yardım fakirin ihtiyacı olduğu yardım. En azından gücü yetenlerin fakirlere para vermesi çok daha faziletli bir yöntem. Küçük ve orta işletmeler bunu yapamayabilir. Büyük işletmeler, holdingler, büyük mağazalar bu yöntemi yapabilirler. Eminim ki dua alacaklar ve kazançları çok daha artacak. Çünkü zekât malı eksiltmez, fazlalaştırır. Evet, gücü yetenlerin bu tercihlerle zekât vermesi en hayırlı olan diye düşünüyorum. Bir de demez miyiz "Zekât verdiğim adam telefon kullanıyor, şu mağazadan alışveriş yapıyor, şu markadan yiyor" Biz niye zekât veriyoruz? O da bizim gibi yesin içsin diye. Fakir her zaman palataska bir hayat içinde mi olmalı? Hiç yüzü gülmeyecek, telefonu olmayacak, evi olmayacak, marka kullanmayacak... Hep sefilleri oynayacak. Bakın Kur'an bu konuda ne buyuruyor; İsra Suresi 263 Ayeti’nde Rabbimiz şöyle buyuruyor; "Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden gönül kırma ile gelen bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah, her bakımdan sınırsız zengindir, halîmdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir)" Her türlü zorbalıktan ve gönül incitmekten Allah'a sığınıyoruz. Ramazan'ı daha iyi anlamış Müslümanlardan olmak dileğimle...  Selametle kalın…
Ekleme Tarihi: 06 Mart 2025 - Perşembe

ZORBALIK...

Zoraki; yani bir şeyi zorla yaptırmak; bir diğer anlamı da tercihsiz bırakmak, seçenek hakkı tanımamak... Zoraki askerlik, zoraki ilköğretim, zoraki vergi, vs. vb.

AKRAN ZORBALIĞI

Arkadaş zorbalığı, ya da akran zorbalığı tabirini duymuşsunuzdur. İlk önce kanka olan, sonra da hasma dönüşen arkadaşlık. Bir köşeye sıkıştırıp dayak atmak, tartaklamak veyahut dövmek, sözlü ya da fiili tacizde bulunmak... Bu akran zorbalığı…

ALIŞVERİŞ ZORBALIĞI

Hepimiz marketlere gidiyoruz alışveriş yapıyoruz. Halk arasında 3 harfliler diye bilinen zincir mağazalar var. Vatandaşın ucuz diye gittiği alışveriş mekânları. Evet, hepimiz buralardan alışveriş yapıyoruz. Maneviyatımıza, boykot mallarına, değerlerimize saygı duyan ve hesabımıza gelen yerlerden alışveriş yapalım. Burada problem yok.

Lakin vatandaş alışveriş yapıyor diye, nasıl olsa bize gelmeye mecbur diye, alışveriş zorbalığı yapılmasın. Kasalarda kasiyerler, tarihi yakın ürünleri müşterilere zoraki satmaya çalışıyor. Çok defa şahit oldum. Vatandaş "hayır almak istemiyorum veya ben o marka kullanmıyorum" dediği halde, kasiyer kardeşimiz hâlâ ısrar ediyor. Bu alışveriş zorbalığı değil midir? Zoraki satış değil midir? Anlaşılan kasiyer kardeş emri yukarıdan alıyor. Ama ne yapalım o da yukarıya itiraz etsin.

FIRSAT ZORBALIĞI

Malumunuz mübarek Ramazan ayındayız. Geçen haftaki yazımızda Ramazan'ın ulvi değerlerinden bahsettik, manevi atmosferini yazdık. Ama bir kısım insanımız Ramazan'ı da çıkarlarına alet etmeyi çok iyi biliyor. Artık onlar için sıradan bir ay ya da sıradan bir gün gibi...

Ramazan münasebetiyle ucuzlaması gereken fiyatlar tavan yapıyor. Aziz milletimiz zaten zamlar altında boğuluyor. Petrolde, gıdada, ilaçta, sanayide ve daha nice bölümde. Bunlar yetmezmiş gibi bir de fırsatçıların zamına ne demeli? Devlet politikasından kaynaklanan zamları anladık. Bu fırsat zamları ne demek oluyor? Kendi topuklarımıza sıkıyoruz. Piyasanın yüzde 50'sini de kendimiz berbat ediyoruz. Bu bir gerçek. Pahalı satmak çok kazanmak değildir. Hakkım olan kar, hakkım olmayan yüz kat kârdan daha hayırlıdır. Çünkü hakkım olan da bereket vardır. Lakin esnaf kardeşlerimiz anlayamadı gitti bu meseleyi.

FAKİRE ZEKÂT ZORBALIĞI...

Bir zorbalık daha var ki, o da zenginlerin fakirlere vermiş olduğu, fakir ile zengin arasında köprü vazifesini gören, İslam'ın 5 şartından biri olan, malımızı arındıran bu ibadeti de layıkı ile yapamıyoruz. Bakıyoruz mağazalar, fabrikalar, çalışanlarına yağ, makarna, çorba gibi kolilerle zekât dağıtıyor. İyi güzel de fakir verdiğimiz yağı, makarnayı, çorbalığı tüketmeyi mecbur mu?

Verdiğimiz gıdalar fakir insanın elinde olabilir. Niçin tercih sunulmuyor? Niçin kart, çek bonus veyahut peşinat ile yapılmıyor. Unutmayalım ki en güzel yardım fakirin ihtiyacı olduğu yardım. En azından gücü yetenlerin fakirlere para vermesi çok daha faziletli bir yöntem. Küçük ve orta işletmeler bunu yapamayabilir. Büyük işletmeler, holdingler, büyük mağazalar bu yöntemi yapabilirler. Eminim ki dua alacaklar ve kazançları çok daha artacak. Çünkü zekât malı eksiltmez, fazlalaştırır. Evet, gücü yetenlerin bu tercihlerle zekât vermesi en hayırlı olan diye düşünüyorum. Bir de demez miyiz "Zekât verdiğim adam telefon kullanıyor, şu mağazadan alışveriş yapıyor, şu markadan yiyor" Biz niye zekât veriyoruz? O da bizim gibi yesin içsin diye. Fakir her zaman palataska bir hayat içinde mi olmalı? Hiç yüzü gülmeyecek, telefonu olmayacak, evi olmayacak, marka kullanmayacak... Hep sefilleri oynayacak.

Bakın Kur'an bu konuda ne buyuruyor;

İsra Suresi 263 Ayeti’nde Rabbimiz şöyle buyuruyor;

"Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden gönül kırma ile gelen bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah, her bakımdan sınırsız zengindir, halîmdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir)"

Her türlü zorbalıktan ve gönül incitmekten Allah'a sığınıyoruz.

Ramazan'ı daha iyi anlamış Müslümanlardan olmak dileğimle...

 Selametle kalın…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Hak yolcusu
(07.03.2025 23:03 - #491)
Hocam gerçekten zekat zorbalığını çok güzel açıklamış siniz kimsenin aklına gelmeyen ama var olan gerçek bu.
Fatih Anlayabilenlere ne mutlu sayın hocam
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
aohbet islami chat omegla türk sohbet cinsel sohbet dini chat plastik çember