Konyalı çiftçilerin sulama sorunu yılan hikayesine döndü

Zafer Partisi Ekonomi ve Kalkınma politikalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Alagöz, Konya'daki su sorunu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Alagöz, 'Konyalı çiftçilerin sulama sorunu AKP hükümeti eliyle 'Yılan hikayesine döndü' dedi.

Konyalı çiftçilerin su sorunu hakkında konuşan Mehmet Alagöz, çiftçilerin sesi oldu. Sulama sorunu hükümetin eliyle ‘Yılan Hikayesine’ döndüğünü belirten Alagöz, Suriyelilere milyonlarca dolar harcamaktan çekinmediler dedi. “AKP HÜKÜMETİ KONYA’NIN SULAMA PROJELERİNE KAYNAK AYIRMIYOR” Hükümetin Konya’daki sulama projelerine kaynak ayırmadığını dile getiren Alagöz, “Konyalı çiftçilerin sulama sorunu AKP hükümeti eliyle "yılan hikayesine" döndü. Suriyelilere milyarlarca dolar harcamaktan çekinmeyen, yandaş firmaların milyonlarca dolar vergi borcunu bir kalemde affeden, KÖİ firmalarına her yıl milyarlarca dolar döviz kar garantisi vermekten çekinmeyen AKP hükümeti, Konya'nın sulama projelerine ne kaynak ayırabiliyor ne de ilgilenecek zaman bulabiliyor” şeklinde konuştu. “AKP HÜKÜMETİ VAATLER VEREREK KONYALI ÇİFTÇİLERİ OYALADI” Hükümetin açıkladığı buğday ve mısır fiyatları adeta çiftçilerle dalga geçtiğini ifade eden Alagöz, “Konya Ovasının “150 yıllık rüyası” olan 2012 yılında temeli atılan ve 2017 yılında bitirilmesi planlanan Mavi Tünel Projesi, 2020 yılında sözde açıldı. Ancak Sürekli çökme yaşanması nedeniyle sulama sorunu çözülemedi. AKP hükümeti vaatler vererek Konyalı çiftçileri oyaladı. Kısaca çözmediler ve sürekli ertelediler. Bunun yanında çiftçinin tarımsal girdi maliyetleri muazzam boyutlara ulaşmıştır. Seçimden sonra rahatlayacağını düşünen çiftçilerin mazot fiyatlarını neredeyse iki kat artırdılar. Yetmedi, hükümet açıkladığı Buğday ve Mısır fiyatları adeta çiftçiyle dalga geçti. Çiftçinin kullandığı mazottan ÖTV'nin kaldırılması, gübre, ilaç ve tohuma hızlı, ucuz ve kolay ulaşmasını sağlayacak politikalar hayata geçirilmelidir. Hükümet nasıl KÖİ firmalarına kar garantisi veriyorsa çiftçimize de hem ürün hem de ürün fiyat garantisi vermelidir. Hükümet verdiği destekleri ürün ekim döneminden başlayarak vermelidir. Çiftçinin alın terini bir sonraki yıllara bırakmamalıdır. Son olarak çiftçimiz ne tüccarlara ne de bankalara muhtaç edilmemelidir” dedi.