Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir

Soyadı Yasası'nın Seydişehir’deki tatbiki (1935)

YAŞAM 09.04.2022 - 18:33, Güncelleme: 06.01.2023 - 07:46
 

Soyadı Yasası'nın Seydişehir’deki tatbiki (1935)

Tarihci -Yazar Ercan Arslan'ın kaleminden 'Soyadı Yasası'nın Seydişehir’deki tatbiki (1935)' başlıklı yazısı...
1934 yılında çıkarılan 2525 sayılı "Soyadı Yasası" ile her Türk’ün öz adından başka bir soyadı taşıması ve bu soyadının, öz adından sonra kullanılması kabul edildi. İsviçre'den alınarak düzenlenen kanun, 21 Haziran 1934 tarihinde kabul edilmiş, 2 Temmuz 1934 tarihinde Resmî Gazete' de yayımlanmış ve 2 Ocak 1935′te yürürlüğe girmiştir. Bu suretle her aile reisi, kurduğu aile birliğini belirtmek üzere ortak bir soyadı taşıyacaktı. Soyadı Yasası, toplumdaki isim kargaşalığını önlediği gibi, isimlerin başına takılan sıfatları da ortadan kaldırdı. Artık her Türk, mensup olduğu aileye ait bir soyadı taşıyor; kız evlât, evlendiği zaman eşinin soyadını alıyordu. Bu yasanın çıkışından sonra, Türk İnkılabının önderi Mustafa Kemal’e de yasa ile "Atatürk" soyadı (24.11.1934) verildi.   Seydişehir’de öz adlarına ilaveten tespit edebildiğimiz ilk soyadı almalar şu şekilde olmuştu: Seydişehir Kaymakamı Kerim (Kocamemi), Belediye Reisi Agah (Yalçın), Seydişehir Hakimi Muammer (Baykal),Adliye Baş Katibi Hamdi (Kaya),Zabıt Katibi Mustafa (Yüksel), Şükrü (Can), Seydişehir Jandarma Kumandanı Maruf (Türközü), Tayyare Cemiyeti Reis Vekili Adil (Yonca) Askerlik Şubesi Reisi B.Sıtkı (Gürbüz), İnhisarlar Memuru Nabi (Erdem), İnhisarlar Memuru Stajyeri Lütfi (Erdoğan), Tahrirat Katibi Tahir (Akbaş), Çavuş Nahiyesi Katibi Yusuf (Aksoy), Seydişehir Cumhuriyet Halk Fırkası Reisi Avukat Said (Özer), Seydişehir’in yeni atanan Kaymakamı Hamit (Erkan), Mütekaid Yüzbaşı Mustafa (Erdinç), Şube Muamelat Müdürü Şükrü (Akın), Çavuş Nahiyesi Müdürü Necmettin (Atay), Tayyare Muhasibi Bektaş (Ilgaz), Müstantık Hilmi(Ümmer), Tüccardan Çatlılızade Mehmet (Çatlı), Tapucu Kasım (Genç), Seydişehir Ermenilerinden Bedros (Sepetçi), Konya Vilayeti Umum Meclisi Seydişehir Üyelerinden Elmas Afif (Arıkut), Öğretmen Ahmet (Sakarya),Dr.Sadi (Irmak) soyadını almışlardı.   Konya Nüfus Müdürü Kazım (Dinç), dönemin Konya Gazetelerine Soyadı Kanunu ve Nüfus Çevirgenliği ile ilgili açıklamalarda bulunarak yaşanması muhtemel sorunlar ve akıllara gelecek sorulara cevaplar vererek inkılab sürecine kolaylık kazandırıyordu. Soyadlarını alanlar bunu nüfus kütüklerine işlettirerek cüzdanlarına da kayıt ve tescil ettirmişlerdi. Soyadı alma ve yazım işlemleri ise Kaymakamlık tarafından görevlendirilen bir memur marifetiyle bütün mahallelerdeki evlere soyadı beyannameleri dağıtılarak yapılıyordu. Beyannameleri dolduranlar hükümet binasına gelerek tescil işlemini yaptırıyorlardı. Seydişehir’de Kaymakam Hamit Erkan Bey ile evine temizliğe giden Cingiller Sülalesinden Müfide Hanım arasında şöyle bir diyalog yaşanmıştı. Kaymakam Bey Müfide Hanım’a “sen görgülü bir bayansın soyadın “Görgülü” olsun demiş, Müfide Görgülü bu şekilde soyadını almıştı. Değirmenci Mahallesi sakinlerinden Mühürdaroğullarından Bağdat Gazisi Ahmet ise askerlik yıllarında cephede İngiliz esareti altında duyduğu Ya Elbi! (Kalbimin en değerlisi) şarkısı sözcüğünü yasa sonrasında soyadı olarak almıştı.   Konya Valisi Cemal (Bardakçı) soyadı almıştı. 27 Mart 1935 tarihi itibariyle Konya Vilayeti genelinde soyadı tescili yaptıranların 9000’i yerli,246’sı misafir,32’si yabancı,759’u ise Konya Nüfusuna kayıtlı olup kendileri başka yerlerde olan yurttaşlardı. Bu duruma göre 10037 soyadı tescil edilmiştir. Müşterek alınan soyadları üzerine araştırmalar yapılarak, düzeltmelerden sonra tescil yapılıyordu. Seydişehir halkı Soyadı inkılabı sonrası gerek sülale lakaplarını, gerekse tercih ettikleri diğer sözcükleri soyadı alarak inkılabın ruhuna uygun bir tarzda bu sürece uyum sağlamışlardı.   Soyadı Kanunu çıktıktan sonra Atatürk’ün yakın çevresindeki isimler soyadlarını onun belirlemesini rica etmekteydiler. Mustafa Kemal Atatürk ise Türk Tarihi ve Dilinin zenginliği, derinliği içerisinde bu kişilere soyadları vermekteydi. Onun verdiği soyadlarından bazıları şöyledir: Saffet (Arıkan), Afet (İnan),Salih (Bozok),Kazım (Dirik),Sabiha (Gökçen),Mehmet Şükrü (Okan), Ali Fethi (Okyar),Makbule (Atadan),Recep (Peker),Dr.Refik (Saydam),Necmi (Dilmen). Bunun dışında Türkçe isimlerde vermişti bazıları şöyledir: 1936 yılında Almanya’ya Ay Sınıfı İsmini verdiğimiz dört denizaltı gemisi sipariş edildi. 17 Ocak 1938 tarihinde Atatürk Başbakan Celal Bayar’a Denizaltıların isimlerini bildirdi; Saldıray, Batıray, Atılay, Yıldıray. Türk Tarih Kurumu’nun yayın organı Belleten. (Babalık,2 Kanunı Sani 1935,Sayı 4561,sayfa 3; Babalık,17 Kanunı sani 1935,Sayı 4566; Babalık,24 Kanunısani 1935,Sayı 4571; Babalık, 6 Şubat 1935,Sayı 4581; Babalık,27 Mart 1935,Sayı 4605 )
Tarihci -Yazar Ercan Arslan'ın kaleminden 'Soyadı Yasası'nın Seydişehir’deki tatbiki (1935)' başlıklı yazısı...

1934 yılında çıkarılan 2525 sayılı "Soyadı Yasası" ile her Türk’ün öz adından başka bir soyadı taşıması ve bu soyadının, öz adından sonra kullanılması kabul edildi. İsviçre'den alınarak düzenlenen kanun, 21 Haziran 1934 tarihinde kabul edilmiş, 2 Temmuz 1934 tarihinde Resmî Gazete' de yayımlanmış ve 2 Ocak 1935′te yürürlüğe girmiştir. Bu suretle her aile reisi, kurduğu aile birliğini belirtmek üzere ortak bir soyadı taşıyacaktı. Soyadı Yasası, toplumdaki isim kargaşalığını önlediği gibi, isimlerin başına takılan sıfatları da ortadan kaldırdı. Artık her Türk, mensup olduğu aileye ait bir soyadı taşıyor; kız evlât, evlendiği zaman eşinin soyadını alıyordu. Bu yasanın çıkışından sonra, Türk İnkılabının önderi Mustafa Kemal’e de yasa ile "Atatürk" soyadı (24.11.1934) verildi.

 

Seydişehir’de öz adlarına ilaveten tespit edebildiğimiz ilk soyadı almalar şu şekilde olmuştu: Seydişehir Kaymakamı Kerim (Kocamemi), Belediye Reisi Agah (Yalçın), Seydişehir Hakimi Muammer (Baykal),Adliye Baş Katibi Hamdi (Kaya),Zabıt Katibi Mustafa (Yüksel), Şükrü (Can), Seydişehir Jandarma Kumandanı Maruf (Türközü), Tayyare Cemiyeti Reis Vekili Adil (Yonca) Askerlik Şubesi Reisi B.Sıtkı (Gürbüz), İnhisarlar Memuru Nabi (Erdem), İnhisarlar Memuru Stajyeri Lütfi (Erdoğan), Tahrirat Katibi Tahir (Akbaş), Çavuş Nahiyesi Katibi Yusuf (Aksoy), Seydişehir Cumhuriyet Halk Fırkası Reisi Avukat Said (Özer), Seydişehir’in yeni atanan Kaymakamı Hamit (Erkan), Mütekaid Yüzbaşı Mustafa (Erdinç), Şube Muamelat Müdürü Şükrü (Akın), Çavuş Nahiyesi Müdürü Necmettin (Atay), Tayyare Muhasibi Bektaş (Ilgaz), Müstantık Hilmi(Ümmer), Tüccardan Çatlılızade Mehmet (Çatlı), Tapucu Kasım (Genç), Seydişehir Ermenilerinden Bedros (Sepetçi), Konya Vilayeti Umum Meclisi Seydişehir Üyelerinden Elmas Afif (Arıkut), Öğretmen Ahmet (Sakarya),Dr.Sadi (Irmak) soyadını almışlardı.

 

Konya Nüfus Müdürü Kazım (Dinç), dönemin Konya Gazetelerine Soyadı Kanunu ve Nüfus Çevirgenliği ile ilgili açıklamalarda bulunarak yaşanması muhtemel sorunlar ve akıllara gelecek sorulara cevaplar vererek inkılab sürecine kolaylık kazandırıyordu. Soyadlarını alanlar bunu nüfus kütüklerine işlettirerek cüzdanlarına da kayıt ve tescil ettirmişlerdi. Soyadı alma ve yazım işlemleri ise Kaymakamlık tarafından görevlendirilen bir memur marifetiyle bütün mahallelerdeki evlere soyadı beyannameleri dağıtılarak yapılıyordu. Beyannameleri dolduranlar hükümet binasına gelerek tescil işlemini yaptırıyorlardı. Seydişehir’de Kaymakam Hamit Erkan Bey ile evine temizliğe giden Cingiller Sülalesinden Müfide Hanım arasında şöyle bir diyalog yaşanmıştı. Kaymakam Bey Müfide Hanım’a “sen görgülü bir bayansın soyadın “Görgülü” olsun demiş, Müfide Görgülü bu şekilde soyadını almıştı. Değirmenci Mahallesi sakinlerinden Mühürdaroğullarından Bağdat Gazisi Ahmet ise askerlik yıllarında cephede İngiliz esareti altında duyduğu Ya Elbi! (Kalbimin en değerlisi) şarkısı sözcüğünü yasa sonrasında soyadı olarak almıştı.

 

Konya Valisi Cemal (Bardakçı) soyadı almıştı. 27 Mart 1935 tarihi itibariyle Konya Vilayeti genelinde soyadı tescili yaptıranların 9000’i yerli,246’sı misafir,32’si yabancı,759’u ise Konya Nüfusuna kayıtlı olup kendileri başka yerlerde olan yurttaşlardı. Bu duruma göre 10037 soyadı tescil edilmiştir. Müşterek alınan soyadları üzerine araştırmalar yapılarak, düzeltmelerden sonra tescil yapılıyordu. Seydişehir halkı Soyadı inkılabı sonrası gerek sülale lakaplarını, gerekse tercih ettikleri diğer sözcükleri soyadı alarak inkılabın ruhuna uygun bir tarzda bu sürece uyum sağlamışlardı.

 

Soyadı Kanunu çıktıktan sonra Atatürk’ün yakın çevresindeki isimler soyadlarını onun belirlemesini rica etmekteydiler. Mustafa Kemal Atatürk ise Türk Tarihi ve Dilinin zenginliği, derinliği içerisinde bu kişilere soyadları vermekteydi. Onun verdiği soyadlarından bazıları şöyledir: Saffet (Arıkan), Afet (İnan),Salih (Bozok),Kazım (Dirik),Sabiha (Gökçen),Mehmet Şükrü (Okan), Ali Fethi (Okyar),Makbule (Atadan),Recep (Peker),Dr.Refik (Saydam),Necmi (Dilmen). Bunun dışında Türkçe isimlerde vermişti bazıları şöyledir: 1936 yılında Almanya’ya Ay Sınıfı İsmini verdiğimiz dört denizaltı gemisi sipariş edildi. 17 Ocak 1938 tarihinde Atatürk Başbakan Celal Bayar’a Denizaltıların isimlerini bildirdi; Saldıray, Batıray, Atılay, Yıldıray. Türk Tarih Kurumu’nun yayın organı Belleten. (Babalık,2 Kanunı Sani 1935,Sayı 4561,sayfa 3; Babalık,17 Kanunı sani 1935,Sayı 4566; Babalık,24 Kanunısani 1935,Sayı 4571; Babalık, 6 Şubat 1935,Sayı 4581; Babalık,27 Mart 1935,Sayı 4605 )

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.