Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir

Ahmet Şerif’in mektuplarında Seydişehir

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 24.10.2019 - 10:40, Güncelleme: 06.01.2023 - 07:46
 

Ahmet Şerif’in mektuplarında Seydişehir

Seydişehir’in yerel tarih araştırmaları ile bilinen Tarihçi Ercan Arslan, Gazeteci Ahmet Şerif Bey’in 1909-1910 yıllarında yaptığı ilk Anadolu gezisi notlarında Seydişehir’e de yer verdiğini belirtti. Bu gezi notlarının "Anadolu'da Tanin" adı altında, mektuplar halinde Tanin Gazetesi'nde 11 Temmuz 1909-28 Mayıs 1910 tarihleri arasında yayınlandığını söyleyerek bu mektuplardan bir tanesi de Seydişehir ile ilgiliydi dedi.
        Seydişehir’in yerel tarih araştırmaları ile bilinen Tarihçi Ercan Arslan, Gazeteci Ahmet Şerif (1883-1927) Bey’in 1909-1910 yıllarında yaptığı ilk Anadolu gezisi notlarında Seydişehir’e de yer verdiğini belirtti. Bu gezi notlarının "Anadolu'da Tanin" adı altında, mektuplar halinde Tanin Gazetesi'nde 11 Temmuz 1909-28 Mayıs 1910 tarihleri arasında yayınlandığını söyleyerek bu mektuplardan bir tanesi de Seydişehir ile ilgiliydi dedi.         Tarihçi Arslan konuyla ilgili olarak şunları söyledi:         16 Eylül 1909 Perşembe günü Seydişehir’e gelen Tanin Gazetesi yazarlarından Ahmet Şerif Bey’in Kaymakamlık binası, Seydişehir halkıyla ilgili gözlemleri ve Kaymakam Mehmed Sadi Bey ile olan görüşmelerinin içeriği mektupta özetle şöyledir: “Kaymakamlık binası 150 kuruşa kiralanmış eski bir binadır. O gün kent  pazarının olduğu gündür. Seydişehir civar köylerden gelen vatandaşlarla hareketli bir gün yaşamaktadır. Halk sevdiği, samimiyetine inanıp güvendiği kaymakamına durumunu arz etmeye gelmektedir. En çok şikayet edilen husus mültezimlerin halka yapmakta olduğu haksız uygulamalardır. Kaymakam Bey tüm içtenliğiyle vatandaşların şikayetlerini dinleyip, tapu katibinden arazilerin vaziyetleriyle ilgili malumat alıp gereken talimatları derhal yazdırmaktadır. Böylece Seydişehir halkı derdine deva bulmuş olmanın huzuruyla binadan ayrılmaktadır.         Bu gözlemlerinden sonra Gazeteci Ahmet Şerif Bey  Seydişehir Kaymakamı Mehmet Sadi Bey ile görüşüp genel durumla ilgili bilgiler almıştır.          “Kaymakam Mehmet Sadi Bey yıkılan bir köprü, bozulan bir yol tamiri için bile yetkisinin sınırlı olduğunu belirtmiştir. Ayrıca Üst makamlardan ihtiyaçlar için ödenek istendiğinde “Şimdiye kadar nasıl idare ettiyseniz, öyle devam edin” denildiğini dile getirmiştir. O yıl Seydişehir hapishanesindeki mahkumlar için verilen ödenek sekiz yüz küsur kuruş idi. Bu miktar ekmek ve kışlık odun için çoz az bir meblağ idi. Maalesef ekmek yetersizliği nedeniyle açlıktan ve  geçirilen şiddetli kıştan dolayı donarak ölen mahkumlar vardı.” Ahmet Şerif Bey, Kaymakam Mehmet Sadi Bey’den; Seydişehir’deki görevi süresince yaşadığı tüm olumsuz durumlardaki mücadele azminden, üst makamlarla olan ısrarcı yazışmalarından, halka karşı takındığı babacan tavrından dolayı genç, yenilikçi, ileri görüşlü, çalışkan bir vazife adamı olarak övgüyle bahsetmektedir. Ahmet Şerif Bey Seydişehir’de üç gün kalmış ve pazar günü kentten ayrılarak 22 Eylül 1909 Salı günü Konya’ya ulaşmıştır.         Tarihçi Arslan sözlerine devam ederek, “16 Eylül 1909 Perşembe günü tanıklık edilmiş olarak yazılan bu notlar dönemin Seydişehir kentinin sosyo-kültürel ve idari yapısı hakkında malumat sahibi olmamızı sağlamaktadır. Geçim kaynağı toprak olan köylünün mültezimlerin elinde ağır mağduriyetler yaşadığı, doğal tahribat sonucu yıkılan köprülerin, bozulan yolların olduğu bir kentten, bürokratik yapı ve bunun getirdiği aksaklıklarla mücadele etmeye çalışan bir kaymakamdan bahsedilmekte. Hapishanedeki mahkumların yaşadığı son derece trajik hadise ise devletin içinde bulunduğu ekonomik tabloyu özetlemektedir. Bu şekildeki gezi notları ve hatıralar yerel tarih çalışmalarında son derece özel bilgilerin olduğu kaynaklardandır” dedi.
Seydişehir’in yerel tarih araştırmaları ile bilinen Tarihçi Ercan Arslan, Gazeteci Ahmet Şerif Bey’in 1909-1910 yıllarında yaptığı ilk Anadolu gezisi notlarında Seydişehir’e de yer verdiğini belirtti. Bu gezi notlarının "Anadolu'da Tanin" adı altında, mektuplar halinde Tanin Gazetesi'nde 11 Temmuz 1909-28 Mayıs 1910 tarihleri arasında yayınlandığını söyleyerek bu mektuplardan bir tanesi de Seydişehir ile ilgiliydi dedi.

        Seydişehir’in yerel tarih araştırmaları ile bilinen Tarihçi Ercan Arslan, Gazeteci Ahmet Şerif (1883-1927) Bey’in 1909-1910 yıllarında yaptığı ilk Anadolu gezisi notlarında Seydişehir’e de yer verdiğini belirtti. Bu gezi notlarının "Anadolu'da Tanin" adı altında, mektuplar halinde Tanin Gazetesi'nde 11 Temmuz 1909-28 Mayıs 1910 tarihleri arasında yayınlandığını söyleyerek bu mektuplardan bir tanesi de Seydişehir ile ilgiliydi dedi.

        Tarihçi Arslan konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

        16 Eylül 1909 Perşembe günü Seydişehir’e gelen Tanin Gazetesi yazarlarından Ahmet Şerif Bey’in Kaymakamlık binası, Seydişehir halkıyla ilgili gözlemleri ve Kaymakam Mehmed Sadi Bey ile olan görüşmelerinin içeriği mektupta özetle şöyledir: “Kaymakamlık binası 150 kuruşa kiralanmış eski bir binadır. O gün kent  pazarının olduğu gündür. Seydişehir civar köylerden gelen vatandaşlarla hareketli bir gün yaşamaktadır. Halk sevdiği, samimiyetine inanıp güvendiği kaymakamına durumunu arz etmeye gelmektedir. En çok şikayet edilen husus mültezimlerin halka yapmakta olduğu haksız uygulamalardır. Kaymakam Bey tüm içtenliğiyle vatandaşların şikayetlerini dinleyip, tapu katibinden arazilerin vaziyetleriyle ilgili malumat alıp gereken talimatları derhal yazdırmaktadır. Böylece Seydişehir halkı derdine deva bulmuş olmanın huzuruyla binadan ayrılmaktadır.

        Bu gözlemlerinden sonra Gazeteci Ahmet Şerif Bey  Seydişehir Kaymakamı Mehmet Sadi Bey ile görüşüp genel durumla ilgili bilgiler almıştır.

         “Kaymakam Mehmet Sadi Bey yıkılan bir köprü, bozulan bir yol tamiri için bile yetkisinin sınırlı olduğunu belirtmiştir. Ayrıca Üst makamlardan ihtiyaçlar için ödenek istendiğinde “Şimdiye kadar nasıl idare ettiyseniz, öyle devam edin” denildiğini dile getirmiştir. O yıl Seydişehir hapishanesindeki mahkumlar için verilen ödenek sekiz yüz küsur kuruş idi. Bu miktar ekmek ve kışlık odun için çoz az bir meblağ idi. Maalesef ekmek yetersizliği nedeniyle açlıktan ve  geçirilen şiddetli kıştan dolayı donarak ölen mahkumlar vardı.” Ahmet Şerif Bey, Kaymakam Mehmet Sadi Bey’den; Seydişehir’deki görevi süresince yaşadığı tüm olumsuz durumlardaki mücadele azminden, üst makamlarla olan ısrarcı yazışmalarından, halka karşı takındığı babacan tavrından dolayı genç, yenilikçi, ileri görüşlü, çalışkan bir vazife adamı olarak övgüyle bahsetmektedir. Ahmet Şerif Bey Seydişehir’de üç gün kalmış ve pazar günü kentten ayrılarak 22 Eylül 1909 Salı günü Konya’ya ulaşmıştır.

        Tarihçi Arslan sözlerine devam ederek, “16 Eylül 1909 Perşembe günü tanıklık edilmiş olarak yazılan bu notlar dönemin Seydişehir kentinin sosyo-kültürel ve idari yapısı hakkında malumat sahibi olmamızı sağlamaktadır. Geçim kaynağı toprak olan köylünün mültezimlerin elinde ağır mağduriyetler yaşadığı, doğal tahribat sonucu yıkılan köprülerin, bozulan yolların olduğu bir kentten, bürokratik yapı ve bunun getirdiği aksaklıklarla mücadele etmeye çalışan bir kaymakamdan bahsedilmekte. Hapishanedeki mahkumların yaşadığı son derece trajik hadise ise devletin içinde bulunduğu ekonomik tabloyu özetlemektedir. Bu şekildeki gezi notları ve hatıralar yerel tarih çalışmalarında son derece özel bilgilerin olduğu kaynaklardandır” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.