Balkan Harbinde Seydişehir Taburu (1912)

YAŞAM 11.09.2021 - 11:27, Güncelleme: 06.01.2023 - 07:46
 

Balkan Harbinde Seydişehir Taburu (1912)

Tarihci -Yazar Ercan Arslan'ın kaleminden 'Balkan Harbinde Seydişehir Taburu (1912)' başlıklı yazısı...
Balkan Harbi, Osmanlı Devleti’nin 8 Ekim 1912 - 10 Ağustos 1913 tarihleri arasında Karadağ, Sırbistan, Yunanistan, Bulgaristan ile yaptığı iki safhalı savaştır. Cumhuriyet Türkiye’sinin ilk harp tarihçisi Kurmay Yarbay Bursalı Mehmet Nihat Bey, Balkan Harbi hatıralarını dört cilt hâlinde yayınlamıştır. Eserin 1928 ‘de basılan üçüncü cildi “1328-1329 Balkan Harbi Trakya Seferi” ismini taşımaktadır. Eserde 26 Ekim-12 Kasım 1912 tarihlerinde Türk Ordusu’nun, Bulgarlar ile yaptığı çarpışmalar ve Çatalca’ya ricati konu edinilmiştir. Balkan Harbi, milletimizin ayrıntılarıyla bilmesi gereken yakın tarihimizdeki ağır facialardan biridir.   Mehmet Nihat Bey’in eserinde Seydişehir Taburuna dair kısımlar: “…Konya Fırkası: Kumandan Kaymakâm Cemâl Bey, Yündalan sırtlarında irtibâtı kaybederek doğruca Vize’ye gelmişti. Konya Taburu dağılarak Babaeski üzerinden 25 Ekim’de Lüleburgaz’a gelmiş, olabildiğince toplanarak nihâyet Çanakkale Fırkası Harp Nizamında kalmıştı. Beyşehir Taburu Hakkı Paşa müfrezesinden irtibâtı kaybederek Vize’ye gelmiş idi. Sille Taburu trenle Babaeski’ye varmış, karadan Lüleburgaz’a gelerek bu da Harp Nizamında kalmıştı. Ilgın Taburu 23 Ekim’de Pınarhisar’da iken akına kapılarak 24, 25’de Çorlu’da, 26 da Manika’da kalmış, 27 Ekimde Vize’ye gelmişti. Seydişehir Taburu 27 Ekimde Çerkez Köyü’nden Saray’a gelmiş olup 28’de burada kalmıştı. Akseki Taburu Çerkezköyü’nden gelmiş olarak 27, 28’de Saray’da idi..Böylece 24 Ekim’de 18. Kolordu’nun Harp Nizamı kâğıt üzerinde şunları hâvî oluyordu: Kayseri Fırkası: 9 Tabur; Yozgat Fırkası: 9 Tabur; Ankara fırkasından: 9 Tabur; (Kengri, Bala, Tosya, Çerkez, İskilip, Koçhisar,Haymana, Yabanâbâd, Beypazarı); Uşak Fırkası: 1 Tabur; (Alaşehir); Konya Fırkası: 2 Tabur (Seydişehir, Akseki),Denizli Fırkası: 2 Tabur; (Isparta, Eğirdir),Aydın Fırkası: 5 Tabur. 26 Ekim 1912’de, Çerkezköy’deki Alaşehir, Seydişehir, Akseki, Bala,Yananâbad Taburları Konya Alay Kumandanı Kaymakâm Remzi Bey’in idâresinde, Kolorduca Saray’a sevk edilmiş ve Tahkîmât Reis’i Kemâl Bey de bugün tek başına Saray’a gitmişti. 29 Ekim sabahı bir redif alayı kumandanı olan Miralay Remzi Bey kumandasında Harp Nizamı yapılarak mevcûd 7 tabur ve 3 batarya yola çıkarılmıştı. Karatepe’den gelen taburlara da biraz istirahatten sonra takîb-i hareket emredilmişti: Müretteb 1. Alay: Akseki, Seydişehir, Alaşehir Taburları Müretteb 2. Alay. Yabaâbâd, Bâlâ, Niğde Taburları, Müretteb 3. Alay: Ceyhan, Kengri, Çerkeş Taburları ve Sahra Topçu Endaht Taburu. Kolordu karârgâhı saat 13’de Vize’ye geldi. 30 Ekim 1912 Çarşamba günü, emrinizle Akseki ve Seydişehir taburlarını Hasan İzzet Paşa’ya ve Alaşehir Taburunu da Cafer Tayyar Bey’e göndererek Haymana, Niğde, Bâlâ, Yabanâbâd, Kengri Taburları ve 4 batarya ile Pınarhisar istikâmetinde hareket ettim…Bunlarla birlikte gelmiş olan Akseki ve Seydişehir taburları bi’l-kuvve Hasan İzzet Paşa’nın emrine verilmiş ve ağleb ihtimâl merkez yığınının içinde erimişlerdi. Böylece Muhtar Paşa bu tâze 8 tabur ve 4 bataryalık kuvveti olsun bir elden kullanmak basiretini gösterememişti. Buradan sonra kol Çeribaşı köyüne saptırılmış ve grup hâlinde kolbaşı ile köye varılmıştı. Seydişehir Taburu da buradaydı. 8. fırka kumandanı Miralay Fuat Bey’in raporlarından “.. 18 sabahı Soğucak Deresinin garb yamaçlarında 2 tabur hâlinde toplanmış 22. Alayla, 2 taburlu 23. Alayı buldum. Kolordu kumandanının daveti üzerine fırka kumandanlarıyla yanına gittik. Dönerken yolda Seydişehir Taburuna da rast gelerek beraber aldım. Bu tabur, dün muharebe etmişti. Seydişehir Taburu 1. Hatda, ihtiyâtta olarak ta‘arruza iştirâk etmişti. Tozaklı köyüne kadar gidilmiş ancak düşman tepeden tard edilememişti; gece perîşân sûrette geri dönülmüştü. Muhtar Paşa bu raporu alınca sağ cenâhtan 5-6 batarya ile birkaç redif taburu (Yenişehir, Seydişehir,..) ve daha bazı kıta‘âtı bu tarafa sürmüş olmalı ki bunlardan piyâde ile süvâriler Soğucak Deresinden ve bataryalarda dere garbından hatt-ı bâlâ üzerinden düşman topçu ateşi altında geldiler. Bunlara ben mevzi aldırdım. 22 ve 23. Alayları bizzat açtım. Seydişehir Taburunu da zorla ilerlettim, akşama doğru bu Tabur tamamen kaçmıştı. 17. Kolorduya mensûb Ünye Taburu kıta‘âtı gibi bazı efrâd da üzerimizden geriye geçiyorlardı. 31 Ekim-1Kasım böyle geçti. 1 Kasım sabahı düşmanın ciddi bir hareketi görülmediyse de bu sabah (kıta‘ât oldukarı yerde kalıp tahkîmât yapacaklar) verilmiş olan emre muhâlif olarak Muhtar Paşa bizzat avcı hattına gelip 22. Alayı ileri sürdü, 23. Alay da buna imtisal etti. Bunlar gâyet şiddetli ateş altında ve çok zâyiât vererek Tozaklı’ya kadar indiler ve hatta vadi (Karaağaç) garbına da geçtiler. Muharebe gurûbtan sonra da 4 saat kadar devâm ettiyse de ‘umûmi olmayan bu faydasız ta‘arruz kıta‘âtımızın 1-2 Kasım gece yarısı dağılmasından başka bir şeye yaramadı; bugün 22. Alay Kumandanı Erkân-ı Harbiye Miralayı Zekeriya Hulki Bey de şehîd olmuştu..”   Şark Ordusu Enkâzının Ric‘atı kısmından “…Konya fırkası, Ilgın, Seydişehir, Akseki, Yenişehir taburlarından toplam 17 zâbit ve 862 nefer 5-6 Kasım 1912’de Çerkezköy’ünde kalmıştı. Konya Fırkası zâten 9 Kasımda Boyalı’ya varmıştı. 10 Kasımda burada idi. Cemâl Bey 4. Fırka kumandanı olmuş ve Konya Fırkasının 4 Taburundan bir Alay teşkîl edilerek Ayvatlı Tabyasında 9. Fırka emrine gönderilmişti. Fırkanın Yenişehir, Seydişehir Taburları lağvedilmişti. Bu Alay daha sonra Fuâd Ziyâ Bey Fırkasına verilmişti…”   7 Mayıs 1913 tarihinde Konya’da yayınlanan Babalık Gazetesi’nin “Ber Hayat (Hayatta) olan Edirne Askerlerimizden Haber” başlıklı yazısında Ankara, Burdur, Isparta, Eskişehir, Afyonkarahisar, Kütahya Vilayetleri ile beraber Konya merkez ve kazalarından 25 askerin durumuna da yer verilmiştir. Edirne’nin Bulgarlarca işgali esnasında esir edilen bu askerlerden bazılarının isimleri şunlardı: Beyşehir’in Fasıllar Köyünden Torunoğlu Alime’nin Mehmet Çavuş, Seydişehir’in Çalmanda Köyünden Mustafa oğlu Mehmet, Bozkır’ın Gezlevi Köyünden Mevlüd oğlu Hasan, Yalıhüyük Köyünden Hasan oğlu Osman. Acaba bu 25 askerden geri dönebilen olmuş muydu? (E.Hayri Peker, “Harp Tarihçilerimiz ve Bursalı Mehmet Nihat Bey (1886-1928)”, Osmangazi Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi Yakın Tarih Dergisi, Cilt 1, Sayı 3,s.98-108, 2018; R.Kart, Bursalı Mehmed Nihad Bey’in Balkan Harbi ve Trakya Seferi adlı eserinin 3.Cildi (Transkripsiyon-Değerlendirme, Y.Lisans Tezi, Konya 2019; A.Çelik, “Edirne Savunmasında Bulgaristan’a Esir Düşen Konyalı Askerler”, Edirne Eğitim, Sayı 1, 0cak-Haziran 2013)
Tarihci -Yazar Ercan Arslan'ın kaleminden 'Balkan Harbinde Seydişehir Taburu (1912)' başlıklı yazısı...

Balkan Harbi, Osmanlı Devleti’nin 8 Ekim 1912 - 10 Ağustos 1913 tarihleri arasında Karadağ, Sırbistan, Yunanistan, Bulgaristan ile yaptığı iki safhalı savaştır. Cumhuriyet Türkiye’sinin ilk harp tarihçisi Kurmay Yarbay Bursalı Mehmet Nihat Bey, Balkan Harbi hatıralarını dört cilt hâlinde yayınlamıştır. Eserin 1928 ‘de basılan üçüncü cildi “1328-1329 Balkan Harbi Trakya Seferi” ismini taşımaktadır. Eserde 26 Ekim-12 Kasım 1912 tarihlerinde Türk Ordusu’nun, Bulgarlar ile yaptığı çarpışmalar ve Çatalca’ya ricati konu edinilmiştir. Balkan Harbi, milletimizin ayrıntılarıyla bilmesi gereken yakın tarihimizdeki ağır facialardan biridir.

 

Mehmet Nihat Bey’in eserinde Seydişehir Taburuna dair kısımlar: “…Konya Fırkası: Kumandan Kaymakâm Cemâl Bey, Yündalan sırtlarında irtibâtı kaybederek doğruca Vize’ye gelmişti. Konya Taburu dağılarak Babaeski üzerinden 25 Ekim’de Lüleburgaz’a gelmiş, olabildiğince toplanarak nihâyet Çanakkale Fırkası Harp Nizamında kalmıştı. Beyşehir Taburu Hakkı Paşa müfrezesinden irtibâtı kaybederek Vize’ye gelmiş idi. Sille Taburu trenle Babaeski’ye varmış, karadan Lüleburgaz’a gelerek bu da Harp Nizamında kalmıştı. Ilgın Taburu 23 Ekim’de Pınarhisar’da iken akına kapılarak 24, 25’de Çorlu’da, 26 da Manika’da kalmış, 27 Ekimde Vize’ye gelmişti. Seydişehir Taburu 27 Ekimde Çerkez Köyü’nden Saray’a gelmiş olup 28’de burada kalmıştı. Akseki Taburu Çerkezköyü’nden gelmiş olarak 27, 28’de Saray’da idi..Böylece 24 Ekim’de 18. Kolordu’nun Harp Nizamı kâğıt üzerinde şunları hâvî oluyordu: Kayseri Fırkası: 9 Tabur; Yozgat Fırkası: 9 Tabur; Ankara fırkasından: 9 Tabur; (Kengri, Bala, Tosya, Çerkez, İskilip, Koçhisar,Haymana, Yabanâbâd, Beypazarı); Uşak Fırkası: 1 Tabur; (Alaşehir); Konya Fırkası: 2 Tabur (Seydişehir, Akseki),Denizli Fırkası: 2 Tabur; (Isparta, Eğirdir),Aydın Fırkası: 5 Tabur. 26 Ekim 1912’de, Çerkezköy’deki Alaşehir, Seydişehir, Akseki, Bala,Yananâbad Taburları Konya Alay Kumandanı Kaymakâm Remzi Bey’in idâresinde, Kolorduca Saray’a sevk edilmiş ve Tahkîmât Reis’i Kemâl Bey de bugün tek başına Saray’a gitmişti. 29 Ekim sabahı bir redif alayı kumandanı olan Miralay Remzi Bey kumandasında Harp Nizamı yapılarak mevcûd 7 tabur ve 3 batarya yola çıkarılmıştı. Karatepe’den gelen taburlara da biraz istirahatten sonra takîb-i hareket emredilmişti: Müretteb 1. Alay: Akseki, Seydişehir, Alaşehir Taburları Müretteb 2. Alay. Yabaâbâd, Bâlâ, Niğde Taburları, Müretteb 3. Alay: Ceyhan, Kengri, Çerkeş Taburları ve Sahra Topçu Endaht Taburu. Kolordu karârgâhı saat 13’de Vize’ye geldi. 30 Ekim 1912 Çarşamba günü, emrinizle Akseki ve Seydişehir taburlarını Hasan İzzet Paşa’ya ve Alaşehir Taburunu da Cafer Tayyar Bey’e göndererek Haymana, Niğde, Bâlâ, Yabanâbâd, Kengri Taburları ve 4 batarya ile Pınarhisar istikâmetinde hareket ettim…Bunlarla birlikte gelmiş olan Akseki ve Seydişehir taburları bi’l-kuvve Hasan İzzet Paşa’nın emrine verilmiş ve ağleb ihtimâl merkez yığınının içinde erimişlerdi. Böylece Muhtar Paşa bu tâze 8 tabur ve 4 bataryalık kuvveti olsun bir elden kullanmak basiretini gösterememişti. Buradan sonra kol Çeribaşı köyüne saptırılmış ve grup hâlinde kolbaşı ile köye varılmıştı. Seydişehir Taburu da buradaydı. 8. fırka kumandanı Miralay Fuat Bey’in raporlarından “.. 18 sabahı Soğucak Deresinin garb yamaçlarında 2 tabur hâlinde toplanmış 22. Alayla, 2 taburlu 23. Alayı buldum. Kolordu kumandanının daveti üzerine fırka kumandanlarıyla yanına gittik. Dönerken yolda Seydişehir Taburuna da rast gelerek beraber aldım. Bu tabur, dün muharebe etmişti. Seydişehir Taburu 1. Hatda, ihtiyâtta olarak ta‘arruza iştirâk etmişti. Tozaklı köyüne kadar gidilmiş ancak düşman tepeden tard edilememişti; gece perîşân sûrette geri dönülmüştü. Muhtar Paşa bu raporu alınca sağ cenâhtan 5-6 batarya ile birkaç redif taburu (Yenişehir, Seydişehir,..) ve daha bazı kıta‘âtı bu tarafa sürmüş olmalı ki bunlardan piyâde ile süvâriler Soğucak Deresinden ve bataryalarda dere garbından hatt-ı bâlâ üzerinden düşman topçu ateşi altında geldiler. Bunlara ben mevzi aldırdım. 22 ve 23. Alayları bizzat açtım. Seydişehir Taburunu da zorla ilerlettim, akşama doğru bu Tabur tamamen kaçmıştı. 17. Kolorduya mensûb Ünye Taburu kıta‘âtı gibi bazı efrâd da üzerimizden geriye geçiyorlardı. 31 Ekim-1Kasım böyle geçti. 1 Kasım sabahı düşmanın ciddi bir hareketi görülmediyse de bu sabah (kıta‘ât oldukarı yerde kalıp tahkîmât yapacaklar) verilmiş olan emre muhâlif olarak Muhtar Paşa bizzat avcı hattına gelip 22. Alayı ileri sürdü, 23. Alay da buna imtisal etti. Bunlar gâyet şiddetli ateş altında ve çok zâyiât vererek Tozaklı’ya kadar indiler ve hatta vadi (Karaağaç) garbına da geçtiler. Muharebe gurûbtan sonra da 4 saat kadar devâm ettiyse de ‘umûmi olmayan bu faydasız ta‘arruz kıta‘âtımızın 1-2 Kasım gece yarısı dağılmasından başka bir şeye yaramadı; bugün 22. Alay Kumandanı Erkân-ı Harbiye Miralayı Zekeriya Hulki Bey de şehîd olmuştu..”

 

Şark Ordusu Enkâzının Ric‘atı kısmından “…Konya fırkası, Ilgın, Seydişehir, Akseki, Yenişehir taburlarından toplam 17 zâbit ve 862 nefer 5-6 Kasım 1912’de Çerkezköy’ünde kalmıştı. Konya Fırkası zâten 9 Kasımda Boyalı’ya varmıştı. 10 Kasımda burada idi. Cemâl Bey 4. Fırka kumandanı olmuş ve Konya Fırkasının 4 Taburundan bir Alay teşkîl edilerek Ayvatlı Tabyasında 9. Fırka emrine gönderilmişti. Fırkanın Yenişehir, Seydişehir Taburları lağvedilmişti. Bu Alay daha sonra Fuâd Ziyâ Bey Fırkasına verilmişti…”

 

7 Mayıs 1913 tarihinde Konya’da yayınlanan Babalık Gazetesi’nin “Ber Hayat (Hayatta) olan Edirne Askerlerimizden Haber” başlıklı yazısında Ankara, Burdur, Isparta, Eskişehir, Afyonkarahisar, Kütahya Vilayetleri ile beraber Konya merkez ve kazalarından 25 askerin durumuna da yer verilmiştir. Edirne’nin Bulgarlarca işgali esnasında esir edilen bu askerlerden bazılarının isimleri şunlardı: Beyşehir’in Fasıllar Köyünden Torunoğlu Alime’nin Mehmet Çavuş, Seydişehir’in Çalmanda Köyünden Mustafa oğlu Mehmet, Bozkır’ın Gezlevi Köyünden Mevlüd oğlu Hasan, Yalıhüyük Köyünden Hasan oğlu Osman. Acaba bu 25 askerden geri dönebilen olmuş muydu? (E.Hayri Peker, “Harp Tarihçilerimiz ve Bursalı Mehmet Nihat Bey (1886-1928)”, Osmangazi Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi Yakın Tarih Dergisi, Cilt 1, Sayı 3,s.98-108, 2018; R.Kart, Bursalı Mehmed Nihad Bey’in Balkan Harbi ve Trakya Seferi adlı eserinin 3.Cildi (Transkripsiyon-Değerlendirme, Y.Lisans Tezi, Konya 2019; A.Çelik, “Edirne Savunmasında Bulgaristan’a Esir Düşen Konyalı Askerler”, Edirne Eğitim, Sayı 1, 0cak-Haziran 2013)

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.