Zafer Partisi İlçe Başkanı Umutlu’dan tepki açıklaması

Zafer Partisi Seydişehir İlçe Başkanı Ali Umutlu, Genel Başkan Prof.Dr. Ümit Özdağ'ın hukuksuzca tutuklu olmasına ve mahkemenin 2 ay sonraya uzatılmasına, Seydişehir Adliyesi önünde basın açıklaması yaparak tepki gösterdi.

Başkan Umutlu yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Zafer Partisi Genel Başkanımız Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın esaretinin 86’ncı gününde Adalet Sarayı’nın önündeyiz! Prof. Dr. Ümit Özdağ, yanında 3 resmi polis memuru varken “operasyon” ile gözaltına alındı. İlaçlarını almasına izin verilmeden apar-topar İstanbul’a kaçırıldı ve FETÖ dönemini anımsatan bir şekilde “suç uydurulup” tutuklandı. Ardından, dokuz sayfa ama içi boş bir iddianame için 77 gün geçti. Şimdi ilk duruşmaya kadar “144 gün” demir parmaklıklar arkasında rehinsin deyip, tutukluluğu cezaya dönüştürüyor, düşman ceza hukuku uyguluyorlar.

Prof. Dr. Ümit Özdağ niçin esir alındı? Prof. Dr. Ümit Özdağ, 22 Ekim’de başlayan yeni açılımla; Öcalan teröristinin salıverilmesinin, Meclis’e gelip konuşabilmesinin, PKK teröristlerine af çıkarılmasının ve yeni bir anayasa ile devletimizi etnik temelde bölme girişimlerinin önündeki en ciddi engel olduğu için esir alındı. Prof. Dr. Ümit Özdağ, kahraman gazilerimiz ve şehitlerimizin aziz hatırasına sahip çıktığı için içeri alındı. Sakarya ve Dumlupınar’da atalarımızın kanıyla kurulan cumhuriyetimizin, kirli siyasi hesaplara alet edilmesine ve emperyalizme peşkeş çekilmesine karşı çıktığı için esir alındı.

TÜRK DEVLETİNE YAPILAN BİR BASKINDIR

Bu nedenle onun esareti, milletine sadakat ve devletine hizmettir! Onun tutsaklığı, milli üniter laik devletin sigortasıdır. Onun mahpusluğu, Atatürk çizgisinde Türk Milliyetçiliğine vurulan pranga, Türklük onur ve şerefine yapılan bir suikast ve Türk devletine yapılan bir baskındır!

Bu nedenle, onun Silivri’deki mevcudiyeti hem Türk devleti ve Türk milletine bağlılığın bir nişanesi hem de kahraman gazilerimize minnet, aziz şehitlerimize saygı duruşudur!

Prof. Dr. Ümit Özdağ’ı hukuksuzca tutuklayanlar, onu susturacağını, memleket mücadelesinin “son kalesi” Zafer Partisi’nin dağılacağını zannettiler. Oysa Zafer Partisi, Türk halkının artan güç ve desteğiyle, artık daha güçlü, daha azimli ve memleket mücadelesinde daha kararlı! İşte burada, Adalet Bakanlığı önünde, halkımızdan aldığımız güçle ilan ediyoruz: Memleketi teröre teslim etmeyeceğiz.

HEPİMİZ MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİYİZ

Öcalan’ın gelip Gazi Meclisimizi kirletmesine izin vermeyeceğiz. Etnik kimlikli, mezhep inançlı diye bölünmek yerine bilim, birlik ve barış diyeceğiz. Bilinmeli ki, hepimiz birer Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Dündar Taşer ve nihayet her birimiz birer Ümit Özdağ’ız. Hepimiz Mustafa Kemal’in askerleriyiz!

Gücümüzü şanlı tarihimizden, Türklük kültür, bilinç ve şerefinden ve damarlarımızdaki asil kandan alıyoruz. Burada, sizden adalet dilendiğimizi sanmayın! Adalet hakkımızdır! Buraya daha büyük bir azim ve inançla mücadeleye yemin ettiğimizi haykırmak için geldik. Gür sesimiz, karanlık sarayların köhne odalarına ve en tenha köşelerine kadar gidecektir.

Ve yine bilinmeli ki; Zafer Büyük Türk Milletinin olacak!

Bizi öldürmeden susturamazsınız!

NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!"