İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin özel sektörde çalıştığı kurumdan pek çok kişiyi bakanlığa taşıdığını ileri sürdü.

Bakan Pakdemirli ile aralarında geçen bir diyaloğu da anlatan Yokuş,  “TAGEM’de katıldığımız toplantı sonrası Sayın Pakdemirli bana dönerek, ‘Fahrettin Bey iki dakika görüşebilir miyiz?’ dedi.

Ben de ‘Hay hay sayın bakanım’ dedim. Orada bulunan bütün milletvekili ve bürokratların içinde bana ‘Verdiğiniz soru önergelerine cevap vermeyeceğim, siz içerden bilgi alıyorsunuz. O kişi şu mu bana söyler misiniz?’ dedi. Şaşırdım. Anladığım o ki sorduğum sorular doğru” dedi. 

İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş TBMM’de Tarım Orman Bakanlığı Bütçesi’nde konuştu. 

Ülkemizin tarımda ithalatçı bir konuma getirildiğini belirten Yokuş, “Tarımsal hasıla kayıpları, büyüme oranlarının düşük olması ve AKP’nin ithalatçı politikası, ülkemizi tarımda 'net ithalatçı' konumuna getirmiştir. 2003-2019 döneminde tarım ve hayvancılık ithalatımız 105 milyar dolar olmuştur. Bu dönemde 27 milyar dolar açık oluşmuştur. İthalat ile ülke döviz kaybına uğrarken, çiftçi de desteklenmemiştir. Ülkemiz çiftçisine 2003-2019 döneminde 135 milyar TL destek verilirken bu desteğin yüzde 59'u yani 79 milyar TL'si yabancı çiftçilere ithalat yoluyla aktarılmıştır. 2006 yılından 2020 yılı dahil çiftçiye ödenmesi gereken destek miktarı 318 milyar TL olması gerekirken, 2020 yılı ödemesi de dahil edildiğinde ulaşılan rakam sadece 142 milyar TL'ye çıkmaktadır. Bu durumda üreticinin AKP hükümetinden 176 milyar TL alacağı bulunmaktadır. Üreticiye verilmeyen tutar, verilen tutardan fazladır” dedi.

“DEVLETTE BÖYLE BİR YÖNETİM TARZI YOK”

Tarım ve Orman Bakanlığı’nda  büyük bir yönetim zafiyetinin yaşandığını ifade eden Yokuş, “Bakan Pakdemirli, bakanlığı liyakatsiz, birikimsiz ve sorumsuz danışmanlarla yönetiyor. Bakanlıkta resmi danışmanların yanı sıra fahri danışmanlar da çalıştırıyor. Devlette böyle bir yönetim tarzı yok. Kurumda tüm atama ve görevlendirmelerde liyakat yerine akraba, tanıdık olmak öne çıkıyor. Sayın Bakan Özel sektörde çalıştığı kurumdan pek çok kişiyi bakanlığa taşımış durumdadır” dedi. 

“SORU ÖNERGELERİMİZE CEVAP VERMEYECEĞİNİ SÖYLEDİ”

11 Kasım 2020 tarihinde TAGEM’de Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli ile aralarında yaşanan ilginç bir diyaloğuda anlatan Yokuş, şunları söyledi: 

“TAGEM bir toplantıya katıldık. Bu toplantı sonrası Sayın Pakdemirli bana dönerek: ‘Fahrettin Bey iki dakika görüşebilir miyiz?’ dedi. Ben de ‘Hay hay sayın bakanım’ dedim. Orada bulunan bütün milletvekili ve bürokratların içinde bana ‘Verdiğiniz soru önergelerine cevap vermeyeceğim, siz içerden bilgi alıyorsunuz. O kişi şu mu bana söyler misiniz?’ dedi. Şaşırdım. Anladığım o ki sorduğum sorular doğru. Bir bakanın bu tavrı kabul edilebilir bir durum değildir. Böyle bir anlayışla devlet yönetimi olmaz. Biz bu sisteme boşuna ucube sistem demiyoruz. Ucube sistemin Sayın bakanı işte bu. Milletin iradesi ile seçilmiş bir Milletvekiline aleni olarak  ‘Soru önergelerinize cevap vermeyeceğim, ben yasaları tanımam, TBMM’yi tanımam’ diyor. Bu tavır 600 Milletvekilinedir. Bu tavır 83 Milyon Türk Milletinedir. TBMM’mizin Sayın Başkanı Yüce Meclisi itibarsızlaştıranlara karşı TBMM’nin itibarını korumakla mükelleftir. Göreve Çağırıyorum!”

PAKDEMİRLİ’YE SORULAR

“Cevap vermeyeceğini söylese de Sayın Bakana sorularım olacaktır” diyen Yokuş, Pakdemirli’ye şu soruları yöneltti:

*Sayın Bakan Tarım Bakanlığı yüzünüze hasret kalmış, aylardır Bakanlıktaki makamınıza uğramıyormuşsunuz. Orman Genel Müdürlüklerindeki makamınızın koridorlarını onlarca kendi resminizle donatmışsınız. Personel çok memnun kalmış. Bütün Bakanlığın koridorlarını da resimlerinle süslemenizi bekliyor. Ayrıca Personel merak ediyor, Tarım Bakanlığınızdaki makamınıza uğramayı düşünüyor musunuz?

*2016 yılında biteceği söylenen Melen Barajı projesine üçüncü defa ihale ile yüz milyonlarca lira zarara uğratan bürokratlarına neden işlem yaptırmıyorsun?

*Et-Süt kurumu iki yıl önce Et depolama fiyatını aylık kg/TL olarak 45 kuruş özel sektöre vermiş. Birileri milyonlar kazanmış. Sonra bu soygun fark edilmiş. Aylık kg/TL depolama fiyatı 15 kuruşa düşürülmüş. Sorumlulardan hesap sordunuz mu?

*Sayıştay raporlarına göre TİGEM’de son 3 yılda telef olan hayvanlar nedeniyle TİGEM’in 2018 yılı zararı 28 Milyon TL iken 2019 yılında 98 Milyon TL’ye çıktı. Buradaki zararın sorumlu “hanımağa” lakaplı Genel Müdürden hesabını neden sormuyorsunuz?

*Tarım Bakanlığı, çikolata, bisküvi ve cips gibi pek çok gıda maddesinin ambalajında yer alan “Trans yağ yoktur” ibaresini çıkartıyormuş. Doğru mu sayın Bakan?

*Ülkemizde israfın önlenmesi için Çırağan Sarayında tanıdık bir firmaya işi vererek 4 Milyon harcadınız, Bu nasıl bir anlayış?

*İzmir Çeşme Alaçatı’da Ormanın içinde bir parka ağaçları kestirerek helikopter pisti yaptırdınız. Buna neden ihtiyaç duydunuz? Hemen yakınındaki yazlığınız olduğu söyleniyor. Yazlığınıza Kolayca gidip gelmek için mi, lütfen söyleyiniz?