STK’ lar dan Amerika’nın tutumuna tepki
Grup adına basın basın açıklamasını Mehmet Tutal, yaptı.
Tutal yaptığı açıklamada, "Bizler, son günlerde Türk Lirasının ve Türk ekonomisinin açık bir saldırı altında olduğunu görüyoruz ve bu saldırıları kınamak ve Cumhurbaşkanımızın almış olduğu tüm kararların arkasında olduğumu açıklamak için buradayız" dedi.
Başkan Tutal; ABD ile siyasi ve ticari anlamda yaşanan yaptırımlar ve problemler bulunduğunu dile getiren Başkan Tutal; Amerika Birleşik Devletleri hükümetinin almış olduğu yaptırım kararları ve tutumunun yanlış olduğunu belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin bir çok kez saldırılara maruz kaldığını ve asla hiç bir şeyin yıldıramadığını kaydeden Başkan Tutal; geçmiş yıllarda yokluk ve kıtlık görmüş aziz milletimiz kanaatkarlığı ve zor günlerde kenetlenip zorluğa birlikte göğüs germesi sayesinde sıkıntılı günleri atlatmış ve bugünlere gelmiştir. Amerika'nın uygulamış olduğunu bu tutumu hiç hak etmediğimizin ve bunu atlatabilmek için üzerimize düşenlerin farkındayız. Bizler Sivil toplum kuruluşları olarak Kamu kaynaklarının kısıtlı ve idareli kullanılması, ortak akıl ve bilinçle hareket edilmesi, gerektiğini farkındayız. Son günlerde hiç görülmedik şekilde dalgalanma yaşayan döviz kurları, esnafımızı, tüccarımızı, sanayicilerimizi ve iş adamlarını tedirgin etmektedir" dedi.
Türkiye ekonomisi krize sokma gayretleri ve durumdan kendine pay çıkarmak isteyen içerideki karanlık güçler, bu olumsuz sürecin halkalarını oluşturuyor diyen Başkan Tutal; Buradaki temel amaç, büyüyen Türkiye ekonomisini engellemeye, halkımızı ve onun seçilmiş meşru hükümetini dar boğaza sokmaya dayanıyor. Cumhurbaşkanımız ve milletimiz, hiç de hak etmediği davranışlarla, oyunlarla muhatap olmak zorunda kalıyor. Halkımızın birlik ve beraberliğini, devletimizin bütünlüğünü doğrudan hedef alan bu durum, bizleri de son derece rahatsız etmektedir. Milli ve yerli üretimi başlatan bir ülkede bu saldırıların çaresizce kabul edilmesi mümkün değildir. Türkiye büyük ve güçlü bir ülkedir. Gerekli tedbirlerin bu noktada alındığında ve alınacağından da eminiz. Bizler de bu noktada tarafız. Tarafımız da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin çıkarlarından yanadır. Çünkü hepimiz aynı gemideyiz. Amacımız gezi eylemlerinde, 15 Temmuz'da olduğu gibi şer odaklarına yenik düşmemektir. 2008 yılında 'kriz çıkacak, ekonomi batacak, döviz yükselecek, işsizlik aratacak' gibi söylemler aynı şekilde devam etmekte idi. Ama görüyoruz ki beklenen olmadı. Bütün oyunları bozuldu. Bizler her zaman malımızla, canımızla her zaman ülkemizin, devletimizin ve milletimizin yanında olduğumuzu ilan etmek için biz burada toplandık. Ülke ve dünya kamuoyuna artık uyanın diyoruz. Her ithal ürünün bir alternatifi mutlaka vardır. Buradan tüm halkımızı da bundan sonra her alanda yerli malı kullanmaya davet ediyoruz. Bütün etnik ve dini gruplarıyla da bu ülkenin tüm unsurlarına birlik ve beraberlik içinde emperyalizme ve Siyonizm'e karşı mücadele etme çağrısında bulunuyoruz. Birlik ve beraberlik içinde olursak aşamayacağımız, yenemeyeceğimiz hiçbir güç yoktur. Türkiye 'İnsan bir kez doğar ve bir kez ölürse o da Allah için olmalı' diyen, bu şuurla ölümü öldüren yiğitlerin harman olduğu bir coğrafyadır. Bunu 15 Temmuzda anlamadınız mı? Yine 'Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım' diyen Mehmet Akif'in Fatih Sultan Mehmet 'in ve Alparslan’ın evlatlarının vatanı için tankların altına girip gözünü kırpmadan canını feda eden şehitlerin evlatlarına 3 kuruşluk dolarınızla boyun eğdiremezsiniz. Ölümü şehadetle öldüren millete asla diz çöktüremezsiniz. Buradan milletimiz adına tüm dünyaya ilan ediyoruz; emperyalizme ve işbirlikçilerine biz asla boyun eğmeyeceğiz. Dik ve kararlı duruşumuzdan ödün vermeyeceğiz. Zor zamanlarda kenetlenmeyi bilen halkımız, alt edilemeyeceğini bir kez daha tüm dünyaya gösterecektir. Bu hususta devletimize ve halkımıza güvenimiz tamdır. Bu vesile ile bu mücadelede üzerimize düşen her ne varsa yapmaya hazırız." vurgusu yapıldı.