Sabitzade Ahmet Raşid Duranoğlu ve kalbi sadalar

Seydişehir Kuvayı Milliyecileri’nden Sabitzade Ahmet Raşid Bey (1879-1963) asker kişiliğinin yanı sıra aynı zamanda şair, yazar ve bir hukukçuydu.

Tarihçi Ercan Arslan konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu:

Ahmet Raşid Bey 1879 yılında Seydişehir’de doğdu. Babası İbradılı Sabit Efendizade Mustafa Efendi, annesi Raziye Hanım’dır. Karaman Valisi Kadı Abdurrahman Paşa (Ö.27 Aralık 1808) biraderi Kadı Osman Paşa ailesindendir. Küçük yaşta annesi vefat eden Duranoğlu, öğrenim hayatının önemli bir kısmını İstanbul’da Defter-i Hakanî Nazırı olan büyük dayısı Mahmut Esat Efendi’nin (1856-1917) yanında geçirdi. Hukukçuluğunun yanısıra âlim ve yazar olan Mahmud Esad Efendi’nin Raşit Efendi üzerinde büyük etkisi olmuştu. Raşit Efendi, 26 Haziran 1905 tarihinde Darüşşafaka İdadisi’ni (Lise) bitirdi. Daha sonra İstanbul Darülfünun Edebiyat Fakültesini bitirdi. Balkan Harbine iştirak etti. Rusimiye Kalemi’nde, Dersaadet Emtia-yı Ecnebiyye Gümrüğü’nde Muayene Kâtibi ve Ambar Memuru Refiki olarak 1916 yılına kadar görev yapmıştır. “Kalbi Sadalar” adlı eserini bu esnada yazdı.

 

Ahmet Raşid Bey Kalbi Sadalar adlı eserini, Osmanlı Ordusunun subaylarına küçük bir hediye olmak üzere kaleme aldığını ifade etmiştir. Bu eser İstanbul’da İkbal-i Millet Matbaasında 1909 yılında otuz sayfa olarak Osmanlı Türkçesiyle basılmış, kitabın temin yeri Bab-ı Ali Caddesinde Gayret Kütüphanesi numara 24 Kostantiniyye olarak belirtilmişti. Eser iki kısımdan oluşuyordu. Giriş kısmında eseri için “Terennümü Vataniyyem” ifadesini kullanmıştır. Eserin “Mukaddime, Vükelayı Ümmet Hazeratına, Mecruha” bölümleri mensur olarak (düz yazı) kaleme alınmıştır. Yirmi ikinci sayfada başlayan şiirleri (manzum kısım) nin ilki ise “Osmanlı Sancağına” başlığıyla “Ey! Allara müstağrak olan rayet-i pürşan/ Takdis ederim namını her saniye her an” dizeleriyle devam etmektedir. Bu kısımda üç şiir yer almaktadır. Kalbi Sadalar adlı eser henüz latinize edilmiş değildir.

 

ESAT PAŞA LİYAKATNAME VERİYOR

Ahmet Raşid Bey Kafkas ve Filistin cephelerinde 1918 yılına kadar zabit namzedi, zabit vekili, mülazım-ı sani, birinci mülazım ve ihtiyat süvari mülazımı olarak görev yapmış, 1 Mayıs 1918 tarihinde Şeria Grubu ve Üçüncü Süvari Fırkası Kumandanı Esad Paşa tarafından liyakatname ile ödüllendirilmiştir. Esat Paşa onun hakkında “Liyakat-ı askeriyesini mezaya-yı ilmiyesi ile mezcederek, her iki vazifede gösterdiği mütevali muvaffakiyetler ordu ve memleket için iftihara şayandır. Sepkeden vatan perverane ve güzide mesaisinin bir hatırası olmak üzere bu liyakat-nameyi derin bir hazzı vicdani duyarak imza ve memleketin bu çalışkan kahraman evladına tevdi ettim (1 Mayıs 1334) ” demektedir.

Sabitzade Ahmed Raşid Bey; Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası, ikinci rütbeden Almanya Demir Salip Madalyası sahibidir. 15.01.1930 tarih ve 1751/2722 sayılı Avukatlık Ruhsatnamesi ve 1174 sicil numarası ile İstanbul Barosu’na kaydolarak, avukatlık mesleğine İstanbul’da başlamış, baro kaydını 1932 yılında Konya Barosu’na nakletmiştir. 01.07.1931 tarihinden 30.11.1933 tarihine kadar Seydişehir’de çalışmıştır. Raşid Bey Cevdet Kadı’nın kızı Öğretmen Hatice Fehime Hanım ile evlendi. Bu evliliğinden iki oğlu ve bir kızı oldu. Ertuğrul Duranoğlu (Seydişehir 1919-1986), Özdemir Duranoğlu (Seydişehir 15 Mart 1924) ve kızı Neriman Saryal Duranoğlu (Seydişehir 1929).1908 yılında Mecmua-i Nevâdir-i Edebiye dergisini, 1939 yılında Yanan Gönül adlı şiir kitabını yayımlandı (Yeni Kitap Basımevi, Konya 1939, 16 sayfa)

 

Tarihçi Arslan devam ederek;

“Ahmet Raşid Duranoğlu’nun yayınlanmamış eserlerinden biri “Konya’da Milli Teşkilat ve İhanet Hadiseleri” dir. Bu eserin taslak haline ulaşılması durumunda İstiklal Harbi yıllarında Seydişehir ve Konya havalisinde yaşanan olaylara birinci elden bir bakış açısıyla yeni bir pencere açılacağını düşünmekteyiz. Raşid Bey 4.5.335 tarihinde Küpe Dağlarındaki Yörük obalarına Kuva-yı Milliye Teşkilatlanması için gitmişti. Bozkır Hadiselerinde, Çalmanda dağlarında eşkıya peşinde idi. Bu dönemde asileri tedip için birliği ile Seydişehir’e gelen Refet Paşa, Duranoğullarının Konağında misafir edilmişti. Oğlu Ertuğrul’un birinci yaş gününde 7 Nisan 1922 gecesi Karahisar Cephesi Toklu Sivrisi Keşif Mıntıkasında, Dokuzuncu Süvari Alayında silah başında idi. 9 Eylül 1922’ de İzmir’e giren Kahraman Süvari Alayı neferleri içinde Ahmet Raşid Bey de yer alıyordu. Darülfünun Hukuk Fakültesi’nde 1329-1330 senesinde dördüncü sınıf talebesi iken I.Dünya Savaşı (Harb-i Umumi) ve sonrasında da Milli Mücadeleye iştiraki nedeniyle eğitimine ara vermek zorunda kaldı. İstiklal Harbi neticelendikten sonra bir süre tedavi gördü.1707 numara ile kayıt olduğu hukuk fakültesinin son sınıf derslerini 1928 yılı Teşrinievvelinde yeniden kayıt olarak ve tüm dersleri başarı ile vererek “Âlâ” derece ile mezun oldu. Yapılan yasal düzenlemelerle diploması 1914’ten itibaren geçerli sayıldı. Şair, yazar, asker ve Hukukçu Ahmet Raşit Duranoğlu 12 Aralık 1963 tarihinde Konya’da vefat etti ve Musalla Mezarlığı’na defnedildi.(Bkz. Serdar Ceylan, Asırlık Konya Barosunun İlk Avukatlarından Avukat Raşid Duranoğlu, Merhaba Akademik Sayfalar C.13,Sayı13,24.04.2013,sayfa 201-203), Ercan Arslan “Seydişehir Kuvayı Milliyecileri, Küpenin İncisi Seydişehir, Ağustos 2020,Sayı 17,sayfa 33-39)