Balkan Harbi’nin çok çetin geçtiği zamanlardı. Memleket dâhilinde Harbiye Nezaretince başlatılan yardım kampanyaları ordumuza çığ gibi ulaştırılmak isteniyordu. Mevzu vatan olunca üzerine düşeni her daim yapmış olan Seydişehir halkı bu defada sorumluluk alma durumunda olacaktı. Seydişehir Kaymakamı Şemsi Beyin Başkanlığında 1913 yılı Mart ayı başında Kazada bir Yardım Heyeti oluşturulmuştu. Böylece ilk toplantıda beş yüz kuruşluk bir yardım derhal toplanılmıştı. Köy yolları kapalı olduğundan, yolların açılması sonrası memurlar sevk edilmek suretiyle Seydişehir Kazasının emsal kazalardan geri kalmaması temenni edilmişti. Ayrıca şu ana kadar köylerden toplanan altı bin yedi yüz küsur kuruş Harbiye Nezaretine gönderilmiş, on sekiz bin kuruşluk borç ise kaza hanesine dahili tahvilata yazılmış idi.

Kaymakam Bey bir maaşını hemen bağışlamış eşi Hanımefendi de aynı miktarda katkıda bulunmuş idi. Seydişehir Belediye Meclisi İdare Azasından Hüseyin Efendi Bin Beş yüz Kuruş kıymetinde bir at, Tüccardan Kirişli Hafız Efendi On Bir Lira kıymetinde bir araba bağışlamışlardı. Yolların açılması sonrası köylere ulaşacak olan Heyeti Teşvikiye marifetiyle toplanacak miktarın Seydişehirlilere yakışacak meblağa ulaşacağı ümit edilmekteydi. 1913 yılı Nisanı sonuna doğru Seydişehir’den bu defa da altı bin sekiz yüz otuz dört kuruş Müdafayı Milliyeye yardım toplanmıştı. Ağnam teftişi sırasında Gevrekli Köyünden Bin kuruş nakit para ile dört yüz yetmiş altı buçuk Şinik Hınta (Buğday) ile Şa’ir(Arpa) toplanılmıştı.

Seydişehirli Mustafa Efendi tek başına yüz doksan iki buçuk Şinik Buğday bağışlayarak büyük bir özveride bulunacaktı.Toplanan yardımlarda Kaza Kaymakamı Şemsi Bey’in ve Seydişehir Belediye Reisi Muhsin Efendi’nin yoğun gayretleri inkar edilemezdi. Seydişehir Kazası Tüccarlarından Ak Mehmet Ağa tarafından mekkari bedeli olarak (nakliye masrafları) yedi lira yardım yapılmıştı.

Edirne kalesinin Bulgarlar tarafından ele geçirilmesinden sonra Bulgar Hükümetince esir edilmiş ve Bulgaristan’ın Has Köy kasabasına nakledilmiş Otuzuncu Nizamiye Alayı’mıza mensup Osmanlı Askerlerinin isimleri Tabip Kol Ağası Hacı Hakkı Beyefendi tarafından Belediye Reisi Muhteremi Ali Efendi’ye telgrafla bildirilmişti. Bildirilen liste aynen Babalık Gazetesinin 7 Mayıs 1913 Çarşamba günkü 191.sayısında yayınlanmıştı. Bulgarlara esir olan askerlerimizden birisi de Seydişehir Kazasının Çalmanda Köyünden Mustafa oğlu Mehmet idi.

Babalık Gazetesinin 22 Aralık 1913 tarihli 229.sayısında Kurban derilerini orduya bağışlamayan yahut bir şekilde komisyona teslim etmeyenlerin isimleri yayınlanmıştı. Bu isimlerden Seydişehir Kesecik Köyünden olanlar Horozun Ahmet Çavuş, Çatal damadı Boz Hüseyin, Muhacir Hamza, Minnağın Ali Çavuş, Bölük Eminoğlu Mustafa, Hacı Kara Ağanın veli, Kırkaşın Memiş’in Hüseyin idi. İncesu Köyünden ise Hacı Nizamın Veli vazifesi olan deriyi teslim etmemişti. Bu durum gazetede “Her yerde ve hatta memaliki Osmaniye haricinde bulunan Müslümanların dahi bile yardım ettikleri bir zamanda yukarıdaki isimlerin bundan imtina etmeleri açıkça kınanmaktaydı. Bunun dışında Şimendüfer Acente Memuru Serafim Efendi’nin gayrimüslim bir Osmanlı vatandaşı olarak her zaman yardımda bulunması bu konuda öncülük etmesi kaza halkı tarafından takdirle karşılanmakta, Osmanlılığa yaraşır bir ümmet olduğu vurgulanmakta idi. Arşivler ışığında Seydişehir’imizin Müdafaayı Milliye uğruna ortaya koyduğu vatan perverane maşeri vicdanını her fırsatta dile getirmeye gayret edeceğiz.

(Babalık,2 Mart 1329,Sayı 180, sayfa 2; Babalık,16 Nisan 1329,Sayı 189, sayfa 2; Babalık,18 Mart 1329,Sayı 183, sayfa 2; Babalık,12 Nisan 1329,Sayı 188, sayfa2; Babalık, 24 Nisan 1329,Sayı191; Babalık 9 Kanunuevvel 1329,Sayı 229)