Gazeteciler 10 Ocak’ı buruk yaşıyor
Genel Başkan Yılmaz Karaca, en ağır şartlarda çalışan gazetecilerin,
en az hakka sahip meslek grubu olduğunu ifade ederek şunları söyledi;
“Basın mensupları kamuoyunun bilgilendirilmesindeki en önemli
unsurlardan biridir. 10 Ocak 1961 tarihinde çıkarılan ve gazetecilere
önemli kazanımlar sağlayan 212 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden bu
yana, 10 Ocak'lar 'Çalışan Gazeteciler Günü' olarak tanımlanmıştır.
Gazetecilik, büyük bir özveri gerektiren, her koşulda, günün her
saatinde, haftanın her günü, üstelik tatil veya bayram yapmadan yerine
getirilmesi gereken gerçekten zor bir meslektir. Hatta gazetecilik bir
meslek olmanın da ötesinde büyük fedakarlıklar gerektiren adeta
kendine özgü bir yaşam biçimidir. Meslektaşlarımız toplumun
bilgilendirilmesi sürecinde çok önemli görevler üstlenmiş birer haber
neferleridir. Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 5 Şubat
1924’te İzmir’de gazetecilerle sohbeti sırasında, “Türkiye basını
milletin gerçek ses ve iradesinin doğduğu yer olan cumhuriyetin
etrafında çelikten bir kale oluşturacaktır. Bir düşünce kalesi,
düşünce yolu kalesi. Basın görevlilerinden bunu istemek, cumhuriyetin
hakkıdır” demiştir. Gazeteciler bu anlamlı sözlerin ışığında, görev
yapma gayretinde olmaya aynı kararlılıkla devam edecektir.”
“PEK ÇOK HAK ELİMİZDEN ALINDI”
TGF Genel Başkan Karaca, gazetecilerin en az hakka sahip meslek grubu
olduğunu kaydederek, “Meslektaşlarımız; günümüzde pek çok hakkı
elinden alınan, asgari ücret maaş bile alamayan, baskı altında
inleyen, sıfır güvenceyle çalıştırılan, bir kalemde işsiz bırakılan
bir ortamda görevlerini yapmaya çaba göstermektedirler. Öte yandan
basın sektöründe çalışan ancak, işverenleri tarafından Basın İş Kanunu
kapsamında gösterilmeyen gazetecilerin, “basın kartı sahibi olan’’ ve
“basın kartı sahibi olamayan gazeteci” ayrımı büyük mağduriyetler
yaşatmakta ve basın kartı olmayan meslektaşlarımızın yıpranmadan
faydalanamamaları önemli bir sorun teşkil etmektedir. Gazeteciler,
özellikle işsiz kalma korkusu ile yasal haklarını kullanamamakta ve
sendika üyesi olamamaktadır. Bu yüzden gazetecilerin hukuki hakları
yeniden düzenlenmelidir.
Bu nedenledir ki, 10 Ocak'lar meslektaşlarımız için ne yazık ki bir
kutlama vesilesi olmaktan çıkmış durumdadır. Dileğimiz, bir an önce
gazetecilerin hak ettikleri güvencelere kavuşturulması, haklarının ve
hukuklarının yeniden elde edilmesi ve mesleğin itibarının yeniden
sağlanmasıdır. Dayanışma ve güçlerimizi birleştirme günü olarak
değerlendirdiğimiz bu 10 Ocak Gazeteciler Günü'nün de, mesleki
mücadele gücümüzü ve azmimizi arttıran anlamlı bir gün olmasını
yürekten diliyorum.”