İlçe Başkanı Harun Erkan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Bizlere bir anne bir baba, abi, abla ve sıcak samimi bir dost sıcaklığı ile bizleri yetiştiren, bu millet ve devlet için kaliteli bir birey olarak yetiştiren öğretmenlerimizin 24 Kasım öğretmenler gününü tebrik eder, sevgi ve saygılarımızla hürmetlerimizi sunarız. Baş Öğretmen M.Kemal Atatürk’ü rahmetle yâd ediyoruz.

Öğretmenler gününde dile getireceğimiz eğitim meselemiz, hiçbir kişi veya kişiler muhatap olarak hedef olarak değil ilçemizde eğitimde nereden nereye geldik irdelemesi yapılmıştır. En kısa zamanda yetkili birimlerimizin daha özverili hareket etmeleri gerekir diye düşünüyoruz.

Değerli hemşehrilerim!

Eğitim, çocuklarımızın geleceği için en önemli unsurdur. Her ana ve baba çocuklarının en iyi şekilde eğitim almasını, ailesine, vatanına ve milletine faydalı bir birey olmasını ister. Bunun içinde imkânlarını sonuna kadar hiç çekinmeden kullanır.

Bir süredir ilçemizdeki eğitim faaliyetlerini ve okulların başarı durumunu araştırdık ve tespit ettiğimiz sorunlara çözüm üretmek için fikir havuzları oluşturduk. Sorunların bir kısmı ülkemizde uygulanana genel eğitim politikasından; bir kısmı da Aile yapısı, Okul ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün uygulamalarından kaynaklandığını söyleyebiliriz.

Saadet Partisi olarak iktidarda olmadığımız için genel eğitim politikalarının yanlış ve hatalı kısımlarına yapıcı eleştirilerin genel merkezimiz nezdinde yapılmaktadır. Bizim gayemiz ilçemizin eğitim kalitesinin arttırılmasıdır. Prf. Dr. Necmettin Erbakan hocamızın “önce teşhis; sonra tedavi” sözü rehberimiz olacaktır.

Kıymetli Seydişehirliler!

Seydişehir halkı ahlak, maneviyat ve karakter bakımından övünülecek düzeyde insanlardan oluşmaktadır. Aile kurumumuz ülkemizin birçok yöresine göre daha kalitelidir. Ailelerimiz çocukları için, bütün imkânlarını seferber etmektedir. Sınav sonuçlarına baktıklarında, çocukların başarısının bir türlü artmadığını görmektedir.

Yetkililerin sosyal medyadan paylaşımlarına bakarsanız, “İlimizin, hatta Ülkemizin en başarılı ilçesiyiz” havasındalar. Bırakın bunları Beyşehir ile Seydişehir’i karşılaştırdınız mı? 

Liselere giriş sınavında Türkiye birincisi olan öğrencimizle hepimiz gurur duyalım da sınava giren öğrencilerin nerdeyse yarısının tek bir soruyu dahi çözememesini ne yapacağız?

Üniversite sınavında 400 puan üzerinde puan alan kaç öğrencimiz var? 350 puan alan kaç öğrencimiz var? Kaç öğrencimiz temel yeterlilik testini geçebildi?

İlçemizde özel liseler dışında bir sürü lise var, lakin Fen Lisesi, Seyit Harun Anadolu lisesi dışında üniversite sınavlarına varlık gösteren yok. Bu okulların yönetici ve öğretmenlerine hesap soruluyor mu?

Dershaneler kapatıldı, yerine DYK kursları açıldı bunlardaki başarı ve eğitim düzeyi ne durumda? Özel Öğretim Kurslarının dershanecilik yapması nasıl önlenecek? Ya da bizim öğrencilerimiz neden dershanedeki eğitime muhtaç?

Değerli eğitim yöneticileri bu sorular, sorulması gereken sorular değil mi?

Bir işletmede üretilen ürünlerin kalitesi ölçülmezse o işletme piyasada ürün satamaz ve iflas eder gider. Eğitim camiamızın başarısı nasıl ölçülecek? Elbette sınav sonuçlarından ölçülecek.

Sevgili Seydişehirliler!

Taşımalı eğitim kapsamındaki öğrencilerin okuduğu okulların çoğunda yemekhane yok. Okul koridorunda, sınıfta veya okulun bir köşesinde yemeklerini yemek zorunda kalıyorlar. Buna bir çözüm üretmek gerekmez mi?

Kenar mahallede oturan veliler öğrencilerini merkezdeki okullarda okutmak için çeşitli yollara başvuruyor. Kenar mahalledeki okulda görev yapan öğretmenle; merkez okulda görev yapan öğretmen nitelik olarak aynı düzeyde değil mi?

Merkezde bulunan okullardaki sınıflarda 40 öğrencinin üzerine çıkılmış durumda. Bu durum pandemi kurallarına aykırı değil mi? Bu kalabalıktaki bir sınıfta başarılı bir eğitim vermek mümkün mü?

Sayın İlçe Milli Eğitim Müdürümüzün her türlü yanındayız. Gerçekten çok kaliteli insandır. Âmâ bunları irdelemek zorundayız.

Bu sorulara yeni sorular eklemek çok kolay çünkü; sorun çok…

Peki, bu sorunlara karşı ilçemizdeki eğitim yöneticileri ne yapıyor? Sosyal medyadan yapılan paylaşımlarla bu sorunlar çözülebilir mi?

Bu sorunları çözümü; geniş istişare kültürüne dayalı bir çözüm arayışından geçer sayın yöneticiler.

Öğretmenin fikirlerinin yok sayıldığı, yöneticilerin yardımcılarını görmezden geldiği bir ortamda bu sorunlara çözüm bulunabilir mi?

Yapmayın, etmeyin bu çocuklar bizim geleceğimizdir. Geleceğimizi karartmayın.”