Türkiye'yi bekleyen tehlike

İyi Parti Seydişehir İlçe Başkanı Yılmaz Dönderici yazılı bir açıklama yaparak küresel ısınma ile ilgili bir değerlendirmede bulundu.

 

Dönderici açıklamasında şu ifadeyere yer verdi:

“Bir kaç gün önce NASA dünya iklim ve su raporu açıkladı. Raporda Türkiye ile ilgili şu cümle dikkat çekiyor ''Türkiye artık su fakiri bir ülke. Türkiye yeraltı sularını bile tüketti, Anadolu çölleşiyor...

 

Bu raporu okuyunca biraz araştırmaya girdim. Sonuç gerçekten çok vahim. Son 10 yılda tamamen kuruyan göllerimizin sayısı 30'geçmiş. Birçok büyük gölümüz başta Beyşehir ve Eğirdir Gölü olmak üzere kuruma tehlikesi ile karşı karşıya. Akarsularımızın birçoğu kurudu birçoğu da her gün kuruma tehlikesi ile karşı karşıya. Eskiden sadece Konya Karapınar civarında görülen yer altı sularının çekilmesinin sebep olduğu obruklar artık İç Anadolu’nun birçok yerinde görülmeye başlandı...

 

Bu konu sadece küresel ısınma ile geçiştirilemez. Bizim de ülke politikaları olarak büyük kabahatlerimiz var. Bundan 60-70 yıl önce Edirne Bulgaristan sınırımız orman ile kaplıydı, şimdi ağaçsız tarım arazisi. Mesela rahmetli babam anlatırdı çocukken Seydişehir'den Konya'ya giderken Saadetler Bahçelievler bölümü güneş görmeyen ormanlık bir alanmış. Gece o bölgeden geçmeye korkardık derdi...

 

Hele ki yakın tarihimizin deneyimli bilgi birikimine inandığım Süleyman Demirel’in 40-45 yıl önce söylediği şu söz dünkü gibi kulaklarımda’ ‘Yakında dünya petrol savaşlarını bırakacak su savaşları başlayacak’ ‘demişti halde Türkiye çok acil olarak bu konuda 'acil eylem planı’ oluşturup hayata geçirmek zorundadır..

 

Birincisi acilen tüm Anadolu'da ağaçlandırma seferberliği başlatılmalıdır. Hatta bölgesel özelliklerine göre ceviz, badem, fındık, kestane, zeytin gibi ekonomik getirisi olan endüstriyel ağaçlara öncelik verilmelidir. Ağaçlandırma bir kaç yıl sonra yağışların çoğalmasını sağlayacaktır. Bu da çölleşme tehlikesini ortadan kaldıracaktır...

 

İkincisi Fırat, Göksu, Kızılırmak gibi büyük akarsularımızın suyunun denizlere akması önlenmeli, İç Anadolu bölgesine akıtılıp tarımda yeraltı sularımızın kullanılması yerine bu sular tarım sulanmasında kullanılabilmeli. Bu projelerin maliyeti İstanbul Kanal Projesi maliyeti kadar olup, Türkiye’nin tam bir tarım ülkesi haline gelmesini, çiftçi ve Köylümüzün dolayısıyla Türkiye'nin zenginleşmesi sonucunu getirir...

 

Gelecek nesillere yeşil Anadolu'dan çölleşmiş Anadolu'ya dönüşmüş kurak bir vatan toprağı ve açlığa mahkûm nesiller bırakmak istemiyorsak bu konuda hemen adımlar atılmalı, projeler geliştirilmeli. Çözümler üretilmelidir...

 

Biz bu meseleyi çözmez isek bilin ki gelecek nesiller bize rahmet okumayacaktır...

 

Devlet-belediye yöneticilerimizin inşallah bu konuya eğilip, çözümler üretmeleri dileğimle....”