İstiklal Gazisi Mehmet Ali Yüksel
Milli Mücadele yıllarında İstanbul’daki Osmanlı silah depolarından Anadolu’ya silah sevkiyatında görev alan askerlerden biri de Seydişehir Keçili Köyü’nden Osman oğlu Mehmet Ali Yüksel idi.
Konuyla ilgili olarak Tarihçi Ercan Arslan şu açıklamalarda bulundu:
“Türk İstiklal Harbi’nin (1919-1922) 100.yıl dönümü sürecindeyiz. Coğrafya’nın vatan kalmasında tüm varlığıyla mücadele eden abidevi şahsiyetleri genç nesillere anlatarak, köklerimizden güç alarak geleceğe yürümeliyiz. İşte bu önemli isimlerden birisi de Seydişehir Keçili (Elmesut, Madenli) köyü Hatıplar sülalesinden 1895 (1311) doğumlu Osman oğlu Mehmet Ali Yüksel’dir. I.Dünya savaşının ardından İstiklal Harbine katılmıştır. Mareşal Fevzi Çakmak ile Mehmet Ali Yüksel’in babası Osman Efendi’nin atadan amcazade oldukları iddia edilir. Mehmet Ali Yüksel, Harbi umumi çıkınca yavuklusu Ayşe Hanımla savaş sonrası nasipse evlenmek üzere sözleşerek vatan görevi için İstanbul’daki birliğine teslim olacaktır. Babası Osman Efendi kendisini ziyarete gittiğinde Fevzi Paşa ile de görüşmüş “Emmioğlu hiç haberleşemiyoruz” dediğinde, onun da “Cepheden cepheye koşmaktan hatır sormaya vakit kalmıyor emmioğlu” dediğini aktarmıştır. Ancak bu askerlik kolay bitmeyecektir. Uzun bir süre kendisinden haber alınamaz. Şubeden öldüğü haberi ailesine ulaşınca yakınlarını büyük bir hüzün kaplar. Kendisi kayıptır. İstiklal Harbi esnasında İstanbul’da silahaltındadır. Osmanlı silah depolarından gemi ile Karadeniz’e cephane ve silah sevkiyatının birinde kendisi de vardır. İsmi yumurta tüccarı olarak kaydedilir. Silah ve cephaneler Karadeniz sahiline ulaştırıldığında durum İtilaf Devletleri askerlerince fark edilir ancak bir şey yapamazlar. Yalnızca görevlilerin kendi aralarında “Türk akıllı, Türk yaman” diye konuştuklarını işitir. Milli Mücadele’de Batı Cephesi’nde 63.Alay 1.Tabur erlerindendir. Mustafa Kemal Paşa birliklerini denetler, bu onu tek gördüğü zaman dilimidir. Yüksel anılarında Mustafa Kemal Paşa’dan çok iyi çok başarılı bir komutan olarak bahsetmiştir. İstiklal Harbi sona ermiş ve askerler terhis olmuştur. Yaşadığı haberi şubesi vasıtasıyla ailesine bildirilir. Bir müddet sonra köyü Keçili’ye döner ve kendisini bekleyen Ayşe Hanımla evlenir. Bu evliliklerinden dört çocukları olur. Çocuklardan biri Fevzi adını taşımaktadır.”
İSTİKLAL MADALYASI SAHİBİDİR
Tarihçi Arslan devam ederek,
“Gazi Mehmet Ali Yüksel, elinde baltasıyla Keçili dağlarında ökçe yaparak, davar güderek, döğen sürerek kalender bir yaşam geçirmiştir. Kırmızı şeritli İstiklal Madalyası sahibidir. Madalya numarası 104872’dir. Gazilik maaşı hakkından yararlanmıştır. Aynı köyden devre arkadaşı Yakup oğlu Ramazan Uçar (D.1895) da gazidir. İstiklal Harbinde 4.Tümen İstihkam Bölüğü erlerindendir. Madalya numarası 93283’tür. Mehmet Ali Yüksel ile Ramazan Uçar uzun kış geceleri bir araya gelerek askerlik anılarını, zor meşakkatli yılları konuşurlar, vatanın ne suretle kurtarıldığını bıkıp usanmadan anlatırlardı. İstiklal Harbinde Sıhhıye Raporu kayıtlarına göre Seydişehir Askerlik şubesi çıkışlı olup kayıp olarak vefat eden asker sayısı 190’dır. Mehmet Ali Yüksel eşi Ayşe Hanım’ın erken vefatı sonrası ikinci evliliğini Asiye Hanımla yapmıştır. Bu evliliklerinden ise altı çocuğu dünyaya gelir. Seydişehir’in İstiklal Gazilerinden Mehmet Ali Yüksel 1992 yılında Seydişehir’de vefat etmiştir. Ailenin Mareşal Mustafa Fevzi Çakmak ile olan bağının, Çakmak’ın babası Topçu Albayı Ali Sırrı Bey sülalesiyle mi yoksa annesi Varna’lı Müftü Hacı Bekir Efendi’nin kızı Hasene Hanım ailesi yoluyla mı olduğunu tespit edemedik. Bu konu aydınlığa kavuşturulması gereken bir noktadır. Şahsında tüm şehit ve gazilerimizi bir kez daha minnet ve şükran duygularıyla anıyoruz. Seydişehir özelinde coğrafyanın vatan kalmasında emeği geçen ne kadar isim varsa bunları yeni nesillerimize tanıtmak milli bir sorumluluğumuzdur” dedi.
(Kaynak: Mehmet Ali Yüksel’in oğlu Hüseyin Yüksel (D.1929) ile 26.7.2017’de yaptığımız görüşmeden)