Kahraman Kara Fatma anısına
Mücahede-i Millîye’nin (1919-1922) başından sonuna Türk kadınını cephe gerisinde sivil teşkilatlanmalarda, ordunun lojistik desteğinin sağlanmasında ya da bilfiil cephede silah altında vazife başında görmekteyiz. Bu isimlerden bir tanesi de Senirkent doğumlu olan, hayatının büyük bir kısmını Seydişehir’de geçiren Kahraman Kara Fatma (Çileli) Hanım’dır.
Konuyla ilgili olarak Tarihçi Ercan Arslan önemli açıklamalarda bulundu: “Fatma Çileli Hanım 1 Temmuz 1892 de Isparta Senirkent’te doğdu. Anne adı Fatma, baba adı Ali’dir. İstiklal Harbi yıllarında Batı Cephesinde bulundu. İstiklal Madalyası sahibidir. Türk İstiklal Harbine iştirak ederek M.Kemal Atatürk’le tanışma imkanı elde etmiş bir şahıstan bahsediyoruz. Türk kadınının vatan müdafaasında her zaman üzerine düşeni layıkıyla yerine getirdiğine tanık oluyoruz. Türk kadını cephe gerisinde işgalleri protesto mitinglerine katılarak, padişaha, hükûmete, yabancı devlet başkanları eşlerine protesto telgrafları çekerek, yardım için cemiyetler hâlinde teşkilatlanarak sivil direnişin sembolü olmuştur. Ayrıca yaralılara bakarak, askere giyecek-yiyecek, çeşitli hediyeler, para ve eşya temin ederek, kağnılarla cepheye silah ve erzak taşıyarak, erkeklerden kalan işlerde ve tarlada çalışıp üretimi sürdürerek, askere çorap, fanila vb. dikerek, cephane imalathanelerinde, amele taburlarında çalışarak, yardım toplayarak, muhacir ve kimsesizlerle ilgilenerek topyekün harbin her fasılasında yer aldılar. Elbette aktif olarak çeteler marifetiyle ve bağlı oldukları birliklerde çeşitli rütbelerle cephede bizzat savaştılar.
Kahraman Kara Fatma Hanım soyadı kanunu sonrası Şimşek soyadını aldı. Savaş sonrası bir evliliği oldu. Ahmet (1938-1960) isimli bir çocuğu vardı. Bu evliliği uzun sürmedi. Daha sonra Seydişehirli Mehmet Çileli (1899-1973) ile tanıştı ve evlendi. Hayatının kalan kısmını Seydişehir’de yaşadı. Bu evliliğinden çocukları yoktur. Fatma Hanım ve eşi Sofuhane mahallesinde tek katlı bahçeli bir evde ikamet ettiler. Seydişehir’in eczacı kalfalarından Sofuhane Mahallesi doğumlu iğneci İsmail Uzun (1936) gençliğinde Fatma Hanım rahatsızlığında kendisine iğne yaptığını, kısa boylu bir bayan olduğunu belirtti. Kiçi Kapı Mahallesi sakinlerinden İsmet Dağlı (1933) Fatma Hanım’ın Akçay boyunda bir bağı, bir göz de bağ evlerinin olduğunu ifade etti. Emekli Astsubay Mustafa Ayhan (1930) Kahraman Kara Fatma Hanım’ı küçük yaşlarda tanıdığını, Mehmet Çileli’nin işi münasebetiyle Aydın taraflarına fazlaca gittiğini bu esnada Fatma Hanım ile tanışıp evlenmiş olduklarını ifade etti. Ayrıca hep siyah giyinen, sözü dinlenen, yakasındaki İstiklal Madalyasını vefatına kadar bu benim hediyem diyerek gururla taşıyan, toplu tabancasını yanından ayırmayan, zaman zaman çizmelerini de kullanan biriydi. Devlet dairesinde işi olanlara önayak olur, bazı hastalıkların tedavisinde bildiği usullere göre insanlara yardımcı olmaya çalışırdı. Kahraman Kara Fatma Hanım 11 Kasım 1960 tarihinde, 68 yaşında Seydişehir’de vefat etti. Vefatına Seydişehirliler çok üzüldüler. Cenazesi şimdiki Belediye Binasının yanındaki mezarlığa defnedildi. Daha sonra bu mezarlık yerinden kaldırıldı. Dolayısıyla Fatma Hanım’ın mezarının nereye nakledildiği bugün meçhuldür.
Tarihçi Arslan açıklamalarına devam ederek; “Türk İstiklal Harbinin kadın mücahidelerinden Saime Hanım, Nezahat Onbaşı, Fatma (Seher) Hanım, Gördesli Makbule, Rahime (Tayyar)Hanım, Ayşe Çavuş ,Halide Edip (Adıvar), Şerife Bacı gibi yüzlerce isimden biri si de Senirkentli Kahraman Kara Fatma (Çileli) Hanım’dır. O uzun yıllar Seydişehir’de yaşamış burada vefat etmiştir. Seydişehir onu bağrına basmıştır. Yakın tarihimizin fedakar isimleri ve hatıralarını her daim canlı tutmak Milli bir sorumluluğumuzdur. Bu isimler mutlak surette sosyal hayatımızın bir değer unsuru olarak yaşatılmaya devam edilmelidir. Fatma Hanım’a ait ele geçecek başka vesikalar ve anılar ışığında onu daha etraflıca tanıma imkanına kavuşacağımız muhakkaktır. Bu yönde çalışmalara devam edeceğiz” dedi.