Protokolden gazetecilere kutlama
Seydişehir Kaymakamı Aydın Erdoğan, Belediye Başkanı Mehmet Tutal, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca, Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle yayınladıkları mesajlarla medya mensuplarının gününü kutladı.
ERDOĞAN’DAN 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ MESAJI
Seydişehir İlçe Kaymakamı Aydın Erdoğan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla ilçemizde yayın yapan radyo ve yerel gazeteler olmak üzere tüm basın mensuplarının gününü kutladı.
Kaymakam Erdoğan mesajında şu cümlelere yer verdi:
“Basınımız kamuoyunun gözü, kulağı ve vicdani kanaati olma gibi önemli bir kamu görevini ifa etmektedir. İletişim teknolojilerindeki yeniliklerle birlikte bugün insanlar tüm dünyadaki gelişmelere daha hızlı ulaşabilir duruma gelmiş, basın her zamankinden daha etkin bir konuma ulaşmıştır. Demokrasimizin güçlenmesine ve açık toplum hedefine ulaşılmasına değerli katkılar sağlayan gazetecilerimizin çalışma şartlarını kolaylaştırmak, onlara gereken desteği ve katkıyı sağlamak toplum olarak hepimizin görevidir.
Bu duygu ve düşünceler ile başta İlçemizin yerel gazetecileri olmak üzere tüm basın mensuplarımızın “10 Ocak Gazeteciler Günü”nü kutluyor, aileleri ile birlikte ve sağlıklı, huzurlu günler diliyor, görevlerini yaparken vefat eden basın mensuplarına Allah’ tan rahmet diliyorum.”
BAŞKAN TUTAL'IN 10 OCAK GAZETECİLER GÜNÜ MESAJI
Belediye Başkanı Mehmet Tutal, "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü" dolayısıyla kutlama mesajı yayımladı.
Başka Tutal, toplumların haber alma hakkını elde etmesi için canla başla çalışan gazetecilerin çalışmalarını takdir etmemenin mümkün olmadığını kaydetti.
Toplumun aydınlaması noktasında gazetecilerin önemli bir rol üstelendiğini ifade eden Belediye Başkanı Mehmet Tutal;''teknolojinin gelişmesiyle basın; internet medyası ve sosyal medya ile yelpazesini genişletmiş, tek yönlü bilgi paylaşımından, çift taraflı ve eş zamanlı bilgi paylaşımına ulaşmıştır. Kamuoyunun bilgilendirilmesinde doğru ve güvenilir haber yapma, objektif olma, özel hayata ve kişilik haklarına saygı gibi değerleri içerisinde barındıran bir mesleği icra eden gazeteci arkadaşlarımız, aynı zamanda vatandaşla devlet arasında köprü görevi üstlenmektedirler. İlçemizin sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmesi ve kalkınması için yürütülmekte olan çalışmaları, projelerin paylaşılması ve kamuoyu tarafından sahiplenilmesinde de yerel basının önemi göz ardı edilemez. Yurdumuzun ve dünyanın diğer bir ucunda meydana gelen olaylardan kısa bir süre içinde haberdar olabilmemizi sağlayan gazetecilik mesleği; çağımızın en dinamik ve saygın mesleklerinden birisidir. İlkeli ve objektif haber yapan, sorumlu gazetecilik anlayışı içerisinde görevini yerine getiren gazetecilerimiz, herkes tarafından takdir edilmektedir.
Bu duygu ve düşüncelerle, ilçemizde basın ahlak ve meslek ilkelerine bağlı olarak, kamuoyunun doğru ve tarafsız bilgilendirilmesinde büyük rol üstlenen değerli basın mensuplarımızın "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü"nü kutluyor, sağlıklı, mutlu ve başarılı bir yıl geçirmelerini temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.
10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ KUTLU OLSUN
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, medyanın her kolunda fedakarca çalışan tüm medya çalışanlarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü tebrik etti.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle yayımladığı mesajı şöyle:
“Halkımız ile yöneticiler arasında bir köprü olan; günün 24 saati, haftanın 7 günü görev başında olan medya çalışanları önemli bir kamu görevini ifa etmektedir. Gazetecilik mesleği, vatandaşlarımızın eksiksiz ve objektif haber anlayışı ile doğru bilgiye ulaşması ve toplumsal farkındalığın artırılması bakımından son derece önemlidir. Günümüzdeki teknolojik gelişmelerle birlikte yazılı, görsel ve işitsel basının yanında internet gazeteciliği ve sosyal medyanın etkinlik alanı genişlerken bu süreçte doğru, tarafsız, dürüst ve objektif habercilik anlayışı her zamankinden önemli hale gelmiştir.
Konyamız basın-yayın kuruluşları açısından çok güçlü bir şehirdir. Şehrimizin tanıtımında, gelişiminde önemli rol oynayan tüm basın mensuplarımıza şehrimiz adına teşekkür ediyorum. Kamuoyunu aydınlatmak için her ortamda, sorumluluk duygusu içinde, toplumu haberdar etme adına görevlerini yerine getiren, medyamızın her kolunda fedakarca çalışan tüm medya çalışanlarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü tebrik ederim.”
İLETİŞİM BAŞKANI ALTUN’UN GAZETECİLER GÜNÜ MESAJI
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’un 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda şu ifadelere yer verdi:
“Dünyanın her köşesinde haber alma ve bilgi edinme ihtiyacını karşılamak adına fedakarca görev yapan, üstlendikleri sorumluluğun bilinciyle mesleğini icra eden medya mensuplarımızın Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyorum.
Ülkemiz, bölgemiz ve dünyadaki gelişmeleri doğru okuyabilen, halkı objektif ve eksiksiz bilgilendirmeyi ilke edinmiş basın-yayın organlarının varlığı, sağlıklı bir kamuoyunun oluşmasının, dolayısıyla demokrasimizin eksiksiz işlemesinin önemli bir unsurudur. Bu doğrultuda, yerelden ulusala kadar bütün medya kurumları ve çalışanlarının kritik bir fonksiyon icra ettiğine inanıyoruz.
Teknolojideki hızlı gelişmeye paralel olarak, yazılı ve görsel basının yanı sıra internet gazeteciliği ve sosyal medya da halkımızın bilgilendirilmesinde önemli rol oynamaya başlamıştır. Haberin kamuoyuyla daha hızlı paylaşılmasına olanak sağlayan ve tüm dünyayı ulaşılabilir kılan bu teknolojik süreç aynı zamanda, dezenformasyonun ve yalan haberin hızla yayılmasını da mümkün kılmaktadır.
Toplumun doğru ve gerçek bilgiyle beslenmesinin önemini idrak etmiş, ilkeli ve
objektif medya çalışanlarımız, dezenformasyon ve yalan haberle mücadelede önemli bir güçtür. Basın mensuplarının bundan sonra da sorumluluklarının bilincinde, ülkemizin gelişmesine ve ilerlemesine katkıda bulunmaya, birlik ve beraberliğimizin korunmasını her şeyin üzerinde tutarak görev yapmaya devam edeceğine inanıyorum.
Çalışan Gazeteciler Günü vesilesiyle, tüm gazeteci arkadaşlarıma başarılar diliyor, İletişim Başkanlığı olarak kendilerine her zaman destek olacağımızı bir kez daha vurgulamak istiyorum.”
TGF 10 OCAK AÇIKLAMASI
"2019 kara bir yıl olarak tarihe geçti”
Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca, basın mensuplarının kamuoyunun bilgilendirilmesindeki en önemli unsurlardan biri olduğunu vurguladı.
Karaca, Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, 10 Ocak 1961 tarihinde çıkarılan ve gazetecilere önemli kazanımlar sağlayan 212 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden bu yana, 10 Ocak’ın 'Çalışan Gazeteciler Günü' olarak tanımlandığını belirtti.
Karaca sözlerini şöyle sürdürdü.
“Gazetecilik, büyük bir özveri gerektiren, gerçekten zor bir meslektir. Hatta gazetecilik bir meslek olmanın da ötesinde büyük fedakarlıklar gerektiren adeta kendine özgü bir yaşam biçimidir. Meslektaşlarımız toplumun bilgilendirilmesi sürecinde çok önemli görevler üstlenmiş birer haber neferleridir. Ancak, Meslektaşlarımız günümüzde pek çok hakkı elinden alınan, baskı altında olan, neredeyse sıfır güvenceyle çalıştırılan, bir kalemde işsiz bırakılan, basın özgürlüğünün dibe vurduğu, halkın haber alma hakkının kalmadığı, düşünceyi açıklama ve ifadeyi yayma hürriyetinin yerinde yeller estiği bir atmosferde görevlerini yapmaya çaba göstermektedirler. Bütün bu nedenlerle de 10 Ocak'lar meslektaşlarımız için ne yazık ki bir kutlama vesilesi olamamaktadır.
Geçtiğimiz yıl ülkemizde 125 gazete, 40 civarında televizyon kanalı kapanmıştır. Bu yıl da gazete kapanmalarının devam edeceği görülmekte, bu da işsiz gazetecilerin artmasına neden olmaktadır. 2019 yılı maalesef mesleğimiz açısından kara bir yıl olarak tarihe geçmiştir. Dileğimiz, içinde bulunduğumuz olağanüstü dönemin bir an önce sona ermesi, gazetecilerin hak ettikleri güvencelere kavuşturulması, mesleğin eski itibarının sağlanmasıdır.
Bugün maalesef gazetecilik bir suç gibi görülerek, meslektaşlarımız cezaevlerinde çile doldurmaktadır. Basın ve ifade özgürlüğü konusunda dünya ülkeleri arasında en alt sıralarda olmamız, cezaevindeki gazeteciler sıralamasında da en üst sıralarda yer almamız bizleri üzmektedir.
Bu ortamda, basın meslek örgütlerinin de dağınık bir görüntü vermesi gücümüzün bölünmesini beraberinde getirmektedir. Bütün bu olumsuzluklara rağmen halen umudumuz vardır. Bir dayanışma ve güçlerimizi birleştirme günü olarak değerlendirdiğimiz bu 10 Ocak’ın gücümüzü ve mücadele azmimizi arttırmasına vesile olmasını, 2020 yılının basın çalışanlarının sorunlarının aşıldığı bir yıl olması dileğiyle Çalışan Gazeteciler Gününü kutluyorum.”
KOLAYLI: BASIN ÇALIŞANLARI MESLEKİ DÜZENLEME BEKLİYOR
Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı” nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamasında, 10 Ocak’ı bayram değil “dayanışma günü” olarak kutladıklarını ifade ederek, basının sorunlarına ve çözüm önerilerine dikkat çeken TGK Genel Başkanı Kolaylı,“öncelikle basın sektöründe mesleki düzenleme” yapılması gerektiğini vurguladı.
2020’li yıllara girdiğimiz günümüzde medya sektörünün zor bir dönemden geçtiğini ve basın özgürlüğünden internet yasasına kadar birçok alanda yasal düzenleme beklendiğini ifade eden TGK Genel Başkanı Nuri Kolaylı, 10 Ocak nedeniyle yaptığı açıklamada şu görüşleri savundu;
“Yaşadığımız sorunlar nedeniyle ‘bayram’ değil ‘dayanışma günü’ olarak kutladığımız ‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ nedeniyle, çözüm bekleyen sorunlarımızı kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Çünkü sektörümüzde yaşanan sorunların bir an önce çözümlenmesi, sürekli itibar kaybeden basın mesleğinin gelişmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Sürekli vurguladığımız gibi ülkemiz, medya alanında kapsamlı bir değişime, yenilenmeye ihtiyaç duymaktadır. Basın özgürlüğünden basında çalışma koşullarına, mesleki standartlardan yasal düzenlemelere kadar bir dizi yenilik, geniş katılımlı çalıştaylar dizisi ile belirlenmeli ve zaman geçirilmeden uygulamaya konulmalıdır. Sektörümüzde mesleki düzenleme olmaması; tehdit ve şantaja dayalı etik dışı haberlerin yapılmasına, birikimine, eğitimine bakılmaksızın dileyen herkesin gazeteci maskesi altında sektörümüzde boy göstermesine neden olmaktadır. Meslektaşlarımız, meslek onurlarını korumak adına mücadele etse de, yasal boşluktan yararlanan çıkarcıların medya sektöründe boy göstermesine engel olamamaktadır. Bu nedenle basın sektöründe öncelikli olarak mesleki düzenleme yapılmalıdır.
Bilindiği gibi 10 Ocak 1961, basında çalışanların haklarına ilişkin 212 sayılı yasanın uygulanmaya başlandığı gündür. Bu yasa, basın emekçilerinin sigortalı çalışmasını, işten çıkarılmaları durumunda ihbar ve kıdem tazminatlarının ödenmesini, yıllık ve haftalık olmak üzere belirlenen tarihlerde izin yapmalarını ve belki en önemlisi de gazetecilik faaliyetlerini özgürce yürütmelerini güvenceye bağlamaktaydı.
Ancak günümüzde meslektaşlarımız çalışma ve yaşama koşulları ile mesleki yeteneklerini geliştirme ve mesleklerini özgürce yapma olanakları bakımından 10 Ocak 1961’den daha iyi haklara sahip değildirler. Bu nedenle meslektaşlarımız açısından bir bayramdan da söz edemeyiz. Hep tekrarladığımız gibi 10 Ocak’lar ve 24 Temmuz’lar bizim için bayram günü değil, dayanışma günleridir.
Unutulmamalıdır ki; Basın özgürlüğü ve basın özgürlüğünü de kapsayan ifade özgürlüğü, çağımızda demokratik yaşamın olmazsa olmazıdır. Özgür basın, demokrasinin yaşamasını ve gelişmesini sağlayan kurumların başında gelmektedir. Halkın sesi olma görevini üstlenen bağımsız ve özgür basın, düşünce özgürlüğünün de en etkili aracıdır. Çağdaş demokratik toplumlarda halkın haber alma hakkı basın ve ifade özgürlüğüyle mümkündür.Bu nedenle ülke olarak basının sorunlarını elbirliği ile çözümlemeliyiz.
10 Ocak Basın Bayramı’nı gerçek anlamıyla kutlayabileceğimiz günlere elbirliğiyle ve en kısa zamanda ulaşmak umuduyla meslektaşlarıma saygı ve sevgilerimi sunarım.”
10 OCAK’IN TARİHÇESİ
5953 sayılı basın çalışanlarının haklarını düzenleyen yasa, 10 Ocak 1961 tarihli 212 sayılı yasa ile getirilen değişikliklerle basın sektöründe çalışanların özlük haklarında çok önemli kazanımlar sağladı. Bu kazanımlar, dönemin Türkiye Gazeteciler Sendikası ve basın örgütleri tarafından “bayram” olarak kabullenildi.
Ne var ki, basın işverenleri yasayı protesto etti ve gazetelerini çıkarmama kararı aldılar. 3 gün süre ile 5 büyük gazete, işverenlerin kararı ile yayınlanmadı.
Gazeteciler, okuru gazetesiz bırakmamak amacıyla Türkiye Gazeteciler Sendikası çatısı altında kenetlendiler ve “Basın” adı altında gazete yayınladılar.
Gazete yöneticisinden, üretimin her aşamasında görevli emekçiye kadar tüm basın çalışanlarının sendika çatısı altında kenetlenmeleri, gazete sahiplerinin direnişini kırdı. 212 sayılı yasa böylece yürürlüğe girdi ve yaygın uygulama alanı kazandı.
Ancak, özellikle 1990 sonrası dönemde ve basından medyaya dönüşüm sürecinde, sermayenin sektöre girmesiyle bu kazanımlar “uygulamada” tek tek elden çıktı.