Mühendislik Fakültesi’nde bağımlılık konferansı
Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Cengiz Mühendislik Fakültesi, başta alkol ve madde olmak üzere bağımlılıkla mücadele kapsamında konferans düzenledi.
Mühendislik Fakültesi Seyit Harun Veli Konferans Salonu’nda gerçekleşen konferansa Ayık Yaşam Derneği Konya Temsilcisi Mehmet Küçükceranlar konuşmacı olarak katıldı. Eski bir alkol bağımlısı olan Küçükceranlar’ın yaptığı konuşmaya okulun öğrencileri yoğun katılım gösterdi.
Konferansta moderatörlük görevini üstlenen Dekan Prof. Dr. Hüseyin Arıkan; “Günümüzde bağımlılıklar hayati bir konu haline geldi. Bunu sadece madde ya da alkol bağımlılığı olarak da düşünmemeliyiz. Teknoloji bağımlılığı da bir çeşidi. Bu tür konferansları genelde emniyet yapıyor. Ancak Üniversite olarak bağımlılıkla ilgili yaşanabilecek her şeyi yaşamış, kurtulmak içinde her şeyi yapmış, daha sonra da ömrünü gençleri bunlardan uzak tutmaya adamış birisinden duyurmak istedik. Sözün tesir etmesi için söyleyen kişinin yaşanmışlığı önemli bir etken. Yaşanmasada nasihat önemli elbette ancak tecrübeyle nasihat çok daha etkili bir yöntem. Bu yüzden bu gün sizleri bu yollardan geçmiş birisi olan Mehmet Küçükceranlar ile bir araya getirdik. Konferansın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.” dedi.
Kendisinin de bir bağımlı olduğunu ancak belli aşamalardan geçtikten sonra artık bağımlı değil, bağımlılara yardım eden birisi haline geldiğini anlatan Ayık Yaşam Derneği Konya Temsilcisi Mehmet Küçükceranlar; “Mehmet Büyükceranlar kim derseniz ben bir alkoliğim. Yani bir süre önce öyleydim. 21 sene önce emekli oldum. Emekli olma nedenim ise rahat içmekti. 52 personelim vardı ve kalemi bile tutamazdım. Şu anda burada kalemi tutabiliyorum. Mutluyum. Çünkü 8 yıl 8 ay 20 gündür ayığım. Bağımlılığın tanımını yapmamı isterseniz de şöyle diyebilirim; bir şeye bağlı olma durumudur diyebilirim.” şeklinde konuştu.
Bağımlılığın kanserle eş değer bir rahatsızlık olduğunu vurgulayan Küçükceranlar; “1935’te Adsız Alkolikler grubu kuruldu. Kamu yararına çalışan bir oluşum. Ücret alınmıyor. 12 gelenek, 12 basamak şeklinde bir tedavi yöntemi geliştirdiler. Bu yöntemler şu anda dünya üniversitelerinde okutuluyor. Bağımlılık sanıldığı gibi bir davranış bozukluğu değil bir hastalıktır. Bunun yanında alkol tedavisinin bir ilacı da yok. Kanserle eş değer ama ilacı yok. Psikiyatriler ile kesin olmamakla birlikte durdurulabilir.” ifadelerini kullandı.
12 gelenek, 12 basamak hakkında özetle bilgi veren Küçükceranlar; “Önce insan kendini sevecek. Kendini sevmeyenin ne ailesine ne de topluma bir faydası olmaz. Kendinizi sevin gençler. Hatalarınızın farkına varın. Özeleştiri yapın. Daha sonra hata yaptığınız kişilerden özür dileyin. Tanrıdan isteyin. Dua edin. Tövbe edin. En sonunda da çevrenize ben iyileştim mesajı verin.” dedi.
Eroin Savaşları hakkında bilgi veren Mehmet Küçükceranlar; “İngiltere, Çin askerlerine 7 yıl boyunca eroin veriyor, uyuşturuyor. 7 yıl sonra ise İngiltere Çin üzerinde istediğini alıyor. Buna eroin savaşları denilmiş. Türk ve Dünya gençleri üzerinden oynanan bir oyun bu. Eroini 1 gram bile alsa 24 saat sonra yoksunluk çekmeye başlıyor. Ondan sonra ne anne tanıyor, ne baba… toplumda içen sayısı arttıkça toplumda uyuşma başlıyor. Bu da toplumun yok olması demek.” dedi.
Türkiye düşmanlarının eroinden beslendiğini belirten Küçükceranlar; “bugün PKK’nın gelirinin %70’i eroinden geliyor. Çin’e yapılanın aynısı Türkiye’ye yapılıyor. Gençlerimiz madde ile uyuşturuluyor, yok ediliyor. Tedavisi ise çok zor. Bu şekilde gençliği kaybederken bir yandan da düşmanı besliyoruz.” şeklinde konuştu.
Madde bağımlılığı yaşının 13 yaşa indiğini belirtn Küçükceranlar; “Madde bağımlılığının yaşı 13’e indi. Ankara AMATEM’e Konya’dan başvuran madde bağımlısı çok fazlaydı. 10 senedir de AMATEM Konya kuruldu. AMATEM’in amacı; toksinleri temizleyerek, terapilerle bağımlılığı durdurmak. Birlik, hizmet ve iyileşme amacı. Ancak Konya AMATEM’e denetim yapılması gerekiyor.” dedi.
Bu konuyla ilgili toplumda herkese görevler düştüğünü belirten Küçükceranlar; “Bu konu toplumumuzun kanayan yarası. Ancak sadece dernek değil topluma da görevler düşüyor. Üniversitelere, akademisyenlere, işçilere, öğrencilere, anne babalara.. Geçtiğimiz günlerde Konya’da 1200 din adamına bağımlılık semineri verildi. Toplumu aydınlatmaya çalışıyoruz. Son olarak özellikle bağımlı olan gençlerimize şunu söylemek istiyorum. Yaşadığımız yeri cennet yapmadığımız sürece kaçtığımız yer cehennem olacak.” dedi.