Konya Şeker 44’ncü sıraya yükseldi

Başkan Recep Konuk, “Bu tür çalışmaları önemsememizin bir sebebi var. Bu tür çalışmalar bize bir yıllık performansımızı Türkiye’nin diğer şirketleri ve diğer sektörleri ile kıyaslama imkânı veriyor. Yani kendimizi ölçme, performansımızı tartma fırsatı buluyoruz. Neleri başarmışız, eksiğimiz var mı tespit etme imkânına sahip oluyoruz. Diğer sektörlere göre neredeyiz, performansımız hangi seviyede onu görebiliyoruz. Mesela bu sene Türkiye’nin ilk 500’ündeki Sanayi devleri üretimden satışlarını %9,2 arttırmış. Biz %20,2 arttırmışız. Yani ortalamanın üzerinde bir performans sergilemişiz. Bu şu açıdan önemli, bizim büyümemiz, bizim üretimdeki büyümemiz üreticinin de büyümesi demektir. Bizim daha çok ürettirmemiz demektir. Konya Şeker’in bu sıralamada yukarılara doğru tırmanması bir tesadüfin sonucu değildir. Konya Şeker kriz dönemlerinde ya da ekonomide yaşanan dalgalanma dönemlerinde bu listede bir parlayıp bir sönen şirketlerden de değildir. Konya Şeker son 12 yıldır istikrarlı bir şekilde yatırım yapıyor. Daha çok üretmek, daha çok ürettirmek için yatırım yapıyor. Bizim sloganımız belli, Konya Şeker ismini biz Türkiye’nin üreten gücü olarak tarif etmiştik. Bu bir inancın, iddianın ve hedefin ifadesiydi. Biz o iddia ve inancın gereği olarak hedefimizi her yıl bir önceki yıldan daha çok üretmek olarak belirledik. Bu iddia ve inançla yola çıkıp, hedeflerimizi de birer birer gerçekleştirince İSO’nun her yıl açıkladığı listede Konya Şeker’in istikrarlı bir şekilde üst sıralara tırmanması da zaten doğal bir sonuçtur” dedi.

5 BASAMAK BİRDEN YÜKSELDİ

Bir ayrıntıya dikkat çekmek istediğini kaydeden Konuk, “Bu sene bir önceki yıla göre yüzde 20.2 büyüyerek 5 basamak daha ilerledik ve İlk 500’ün içinde 44’üncü sıraya yerleştik. Şunu hemen belirtmem lazım bir önceki yıla göre bizim şeker üretim kotamız artmadı. Bu satış rakamları üretimden satışlarımızdaki bu artışın kaynağı yaptığımız yatırımların ciromuza verdiği katkıdır. Biz yatırımlarımızla şunu yaptık, ana faaliyet konumuz şeker üretimi sonrası ortaya çıkan atıkları ve yan ürünleri ekonomik değere dönüştürecek yatırımlar gerçekleştirdik. Mesela çöpe giden küspeyi kurutacak, paketleyecek tesisler kurduk ve bunu ekonomik değeri olan bir ürüne dönüştürdük. Küspesini fabrikadan almaya bile tenezzül etmeyen üreticilerimizin küspesini birkaç kat fiyat vererek biz aldık. Mesela melası da heba etmedik. O da şeker üretimi sonrası çıkan bir yan üründür ve biz bunu nasıl daha değerli hale getiririz diye çalıştık. Biyoetanol üretim tesisini kurduk. Bu tesiste atıktan biyoetanol üretmeye başladık. Yine hem ülkemiz hem üretici hem kurum kazançlı çıktı. Şimdi yine üretim faaliyetimiz sonrası çıkan atıklardan organik gübre, sıvı karbondioksit üretmeye başladık. Bunlarla da kalmadık. Kota artmadı, şeker fiyatları artmadı üretimden satışlardaki artış nereden kaynaklandı diye merak edenler için söylüyorum. Biz ürettiğimiz kristal şekeri de katma değerli hale getirecek yatırımlar yaptık. Bunlardan biri sıvı şekerdir. Sıvı şekerden sonra, baklava ve tel kadayıf şerbeti, sütlü tatlılar için şerbet, dondurma şurubu gibi fonksiyonel ürünleri de üretmeye başladık. Yani hem ürettiğimiz ürünü katma değerli hale getirecek yatırımları yaptık hem de işletmemizi atık atmayacak hale getirdik. Üretimden satışlardaki her yıl istikrarlı artışın kaynağı budur. Benim sıkılaşma yatırımları dediğim ve yan ürünleri ekonomik değere dönüştüren, nihai ürünümüzü de katma değerli hale getiren bu yatırım yaklaşımı Konya Şeker’in hem büyümesini hem yeni yatırımlara sağlam finans kaynağı bulmasını hem de üretici ortaklarının ürettiği tarımsal ürünlere daha yüksek ürün bedeli verebilmesini sağlamak-tadır” diye konuştu.