Başkan Orhan Özel mesajında şu ifadelere yer verdi:

“Ebedi Başkomutan, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde 30 Ağustos 1922 günü zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz; Türk Milletini, özgürlüğe ve Bağımsızlığa kavuşturan, altın bir sayfadır”

30 Ağustos günü, aziz milletimiz "Ya istiklal ya ölüm” diyerek çıktığı yolda hedefine ulaşmış ve bu topraklarda yaşayan insanların asla tutsak yaşamayacağını bütün dünyaya göstermiştir. Bu zafer ile halkımızın yaktığı, Bağımsızlık, Özgürlük ve adalet ışığı tüm mazlum milletlerin de tutsaklık zincirlerini kırarak özgürlüğe kavuşmasına ilham vermiştir.

Özgürlük ve bağımsızlığa olan aşkımız bugün de 30 Ağustos 1922 günü kadar canlıdır. Mustafa Kemal Atatürk bize bu zaferle medeniyetin ve aydınlığın yolunu göstermiştir. O günün bütün olumsuzluk ve yokluklara rağmen yedi düvel Emperyalistleri yola getiren, Ordusu ile birlikte Türk Ulusu bugün de her türlü güçlüğe karşı, birlik ruhu içerisinde savaşmasını ve mücadele etmesini bilecektir. Yeter ki Ülkeyi yönetenler, Atatürk'ün gösterdiği hedeften ayrılmasınlar ve tüm yurttaşlara eşit davranıp, kucaklasınlar. Ama ülkeyi yönetenler maalesef milli hassasiyetlerini kaybetmişler, çocuklarımızın ulusal kimliğini geliştiren andımızı yasakladıkları gibi,  kimliğimizin simgesi olan T.C yi dahi resmi kurumlardan silmişlerdir. Bayramlar arasında da ayrımcılık yapar olmuşlardır. Bütün bu ve benzeri ayrıştırmalar yetmezmiş gibi birde güzel ülkemizi Emperyalist güçlerin oyun sahası yaparak, büyük bir mülteci kampına çevirmişlerdir. Böylece Silahla dize getirilemeyen ülkemiz, mevcut insan yapısı bozularak iç karışıklıklara zemin hazırlanmıştır. Bu yanlıştan bir an önce dönülmelidir.

  Şu kesindir ki 1071 de Alparslan orduları, Malazgirt ten girerek Anadolu yu Türk toprağı haline getirmiştir.  1922 de ise Mustafa Kemal bu durumun hiç bir şart altında değiştirilemeyeceğini bütün Dünyaya göstermiştir. Dolayısı ile bu iki büyük değerin bir birine alternatif olarak gösterilmeye çalışılması son derece yanlış ve tehlikelidir. 

Bu duygu ve düşüncelerle başta Kurtuluş Savaşı’nın önderi, Cumhuriyet’in banisi, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimize rahmet diliyor, vatanı için mücadele veren kahramanlara şükranlarımı sunuyor, halkımızın 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı coşkuyla kutluyorum. Bizler Türkiye Cumhuriyeti'nin yaşaması için her türlü mücadeleye hazırız. Hiç bir koşulda ülkemizi terk etmeyiz. 99 yıl öncesinin duyguları ile Ya İstiklal ya Ölüm diyoruz. Bu duygu ile haykırıyoruz. “YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE”

Her açıdan zor günlerden geçtiğimiz bu günlerde halkımızı yeniden uyanmaya, birlik, beraberlik, sevgi, saygı ve hoşgörüye davet ediyor, Tüm Halkımızın Bayramını kutluyorum. 30 Ağustos Pazartesi günü saat 10.00 da yapılacak Çelenk koyma ve saygı duruşu törenine teşriflerini arz ederim. Sevgi ve saygılarımla…”