BİK yüzünü Anadolu’ya döndü
Basın İlan Kurulu Genel Kurul Üyesi Mustafa Arslan, Konya merkez ve ilçelerdeki gazete sahipleri ve yöneticileri ile bir araya geldi.
İnşaat Mühendisleri Odası’nın Konferans Salonu’nda gerçekleşen programa Konya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Adem Alemdar, merkez ve ilçelerden çok sayıda gazete yöneticisi ve çalışanları katıldı. Arslan, katılımcıları Büyükşehir Yasası ile birlikte değişen resmi ilan prosedürleri, Basın İlan Kurumu’nun çalışmaları ve yerel basının durumu hakkında bilgiler verdi.
Resmi ilanların özellikle ilçe gazetelerinde olmazsa olmaz olduğunu dile getiren Arslan, “Resmi ilan gelirleri birçok gazetemizin tek geliri, geçim kaynağı. Karnı doymazsa bir gazete sahibinin, çalışanına, matbaasına, malzemelerine para ayıramazsa onun rahat olmasından, özgür olmasından, toplum yararına faaliyet göstermesinden bahsetmek mümkün değil. Çünkü ödenmesi gereken paralar var. Bilançosu en azından denk olmalı ki, sorgulama yapabilsin. Milletvekillerini, yöneticileri sorgulayabilsin, cadde-sokaklarla, STK’larla ilgili yazılar yazabilsin” dedi.
Cumhuriyet Savcıları’nın haksız rekabet yapan, merdivenaltı yayıncılar için hareket geçmesi gerektiğini ifade eden Arslan, “Yakın zamanda iki seçim yaşadık. Normal şartlarda seçimlerde ilan gelirlerinin artması gerekiyor. Ama aksine geri gitti. Bizler belli masrafları karşılamak zorunda olan, vergilerini, sigorta primlerini zamanında ödeyen kuruluşlarımız. Seçim döneminde yıllar yılı biriktirdiğimiz emeği, seçim döneminde ortaya çıkan merdiven altı yayıncılar altüst ediyor. Haksız rekabet var. Cumhuriyet savcıları müdahale etmiyor” dedi.
Büyükşehir Yasası’nın yerel basın üzerindeki etkileri de değerlendiren Arslan, “Büyükşehir Belediyesi Yasası uygulamalarına geçildi. Büyükşehir il sınırları ilin tamamın karşıladı. Hal böyle olunca Seydişehir’in, Beyşehir’in, Sarayönü’nün yaptığı ihaleler yapılmamaya başlanmış oldu. En azından bir süre için. Ekstradan bir şey daha oldu. Sanki büyükşehirlerdeki tüm bürokratlar birleşmiş gibi, 3 taktik güttüler. ilanları birleştirdi. Milli Eğitim’in ilanlarında olduğu gibi. Çok sayıda ilanı tek ilan haline getirdiler. Ses alma cihazını, kağıdı, suyu, elmayı aynı kalemde almaya başladılar. İyi de suyun, elmanın, matbaanın tedarikçisi ayrı. Çok sayıda hizmeti tek alana odakladılar. İlanlardan imtina etmiş oldular” diye konuştu.
2004’ten bu yana ilanlarla ilgili sürekli daralmalar meydana geldiğini ifade eden Arslan, “10 yıl içinde resmi ilan sütun santim ücretlerine 3 defa zam yapılmadı. Bunun yanında özelleştirilmeler oldu. Vakıfların, derneklerin genel kurul ilanları muhaf hale geldi. Dershanelerin, sürücü kurslarının ilanları muhaf hale geldi. Her yıl Mayıs ayında yayınlanan ilanlar. Öbür taraftan da internet mecrasına yönelik gelişmeler oldu. Kağıt gazeteler olarak zorlandığımız sürece girdik” ifadelerini kullandı.
Kağıt gazetelerin her zaman var olacağını belirten Arslan, şunları kaydetti: “Geleceğe dönük olarak ben kağıt gazetelerin ortadan kalkacağına inananlardan değilim. Kâğıt gazeteler daima var olacak. Belki süpermarket olmayacağız, gross market olmayacağız ama asla mahalle bakkalı seviyesine de düşmeyeceğiz. Orta sınıf marketler olarak hayatımıza devam edeceğiz. Bizim görevimiz geniş kitlelere haber ulaştırmaktan ziyade, kamuoyu önderleri ve kamuoyu oluşumunu sağlayıcı yönde olacak. Bir olay geliştiğinde o olayın dününü, bugünü, yarınını yorumlayabilir olmalıyız. Bir şeye de direnmememiz lazım. Matbaa geldikten sonra hattatların, katiplerin işsiz kaldığı gibi bizde o duruma düşmeyelim. Gazeteler gibi internet haber portallarını da güçlü hale getirmemiz lazım. Bunu yapmalıyız. Yönelimimizi geleceğe göre yapmamız işletmelerimizin sağlıklı ilerlemesi açısından çok önemlidir” diye konuştu.