Beyşehir ve Seydişehir'i Türkler kurdu

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 25.01.2017 - 17:19, Güncelleme: 06.01.2023 - 07:46
 

Beyşehir ve Seydişehir'i Türkler kurdu

Konya Büyükşehir Belediyesi ile Konya Fikir ve Sanat Adamları Derneği ve S.Ü. Selçuklu Araştırma Merkezi’nin ortaklaşa düzenlediği Yaşayan Konya Hafızası İkindi Sohbetlerinde bu hafta Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yakın Çağ Tarihi ABD Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Hüseyin Muşmal “Tarihi Romanda Beyşehir ve Seydişehir ” konulu bir konferans verdi.
Konya Büyükşehir Belediyesi ile Konya Fikir ve Sanat Adamları Derneği ve S.Ü. Selçuklu Araştırma Merkezi’nin ortaklaşa düzenlediği Yaşayan Konya Hafızası İkindi Sohbetlerinde bu hafta Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yakın Çağ Tarihi ABD Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Hüseyin Muşmal “Tarihi Romanda Beyşehir ve Seydişehir ” konulu bir konferans verdi. Başbakanlık Arşivinde önemli Osmanlı belgeleri bulunurken Selçuklu ve beylikler dönemi ile ilgili kaynak sıkıntısı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Muşmal, “Eşrefoğlu İlkokulunda okurken Eşrefoğlu Camisinin manevi havasını teneffüs ediyordum. Okul bahçesinin yanındaki mezar taşları ilk başta bir anlam ifade etmezken daha sonra bir anlam ifade etmeye başlamıştır” dedi.   MÜSLÜMAN TÜRKLER TARAFINDAN KURULMUŞTUR Fatih Babaoğlu ile birlikte beylikleri doğrudan ele alan bir roman yazdıklarını belirten Muşmal, “Eşrefoğulları hakkında 2-3 cümlelik bir bilgiden başka bir bilgiye rastlayamıyoruz. Beyşehir Roma döneminde ‘Mistia’ olarak geçer. Terkedilmiş bir yerdi. Beyşehir Gölünün adalarında Hristiyanlar yaşamaktaydı. Göl içinde 29 ada, 11 kayalık vardır. Eşrefoğlu Beyliği döneminde 1280 yılında Beyşehir, 1302 yılında ise kardeş şehri Seydişehir kurulmuştur. İki şehirde Müslüman Türkler tarafından kurulmuştur. Eşrefoğlu Süleyman tarafından Beyşehir kurulduğu için ‘Süleyman Şehir’ olarak da anılır. Kale kitabesinden Beyşehir’in kuruluşu hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz. Seyyid Harun Veli’den 250 yıl sonra yazılan ‘Makalat’ adlı eserde kendisinin Horasan’da bir emir olduğunu, Moğol tehlikesi baş gösterdiğini, atalarının mezarını ziyaret ettiğinde gaipten gelen ses üzerine yola düştüğü anlatılır” dedi. Yazdığı makaleyi okuyan kişi sayısının çok az olduğunu belirten Prof. Dr. Hüseyin Muşmal, insanlarımızın dizilerden, romanlardan tarihi öğrendiğinin altını çizerek Eşrefoğlu Beyliğinin Moğol Valisi Timurtaş tarafından ortadan kaldırıldığını; Beyşehir’de parkta 10 taş sanduka bulunduğunu, bu mezarların İsmail Aka’nın çocuk ve gelinlerine ait olduğunu, Vuslat Parkı’nda bunların sergilendiğini ve Akşehir’de olduğu gibi Beyşehir’e de bir müzenin kazandırılması gerektiğini söyledi. Program sonunda konuşmacıya Koyunoğlu Müze Müdürü Hasan Yaşar tarafından günün anısına hediye takdim edildi ve Katılımcılara BEĞ romanı dağıtıldı.
Konya Büyükşehir Belediyesi ile Konya Fikir ve Sanat Adamları Derneği ve S.Ü. Selçuklu Araştırma Merkezi’nin ortaklaşa düzenlediği Yaşayan Konya Hafızası İkindi Sohbetlerinde bu hafta Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yakın Çağ Tarihi ABD Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Hüseyin Muşmal “Tarihi Romanda Beyşehir ve Seydişehir ” konulu bir konferans verdi.

Konya Büyükşehir Belediyesi ile Konya Fikir ve Sanat Adamları Derneği ve S.Ü. Selçuklu Araştırma Merkezi’nin ortaklaşa düzenlediği Yaşayan Konya Hafızası İkindi Sohbetlerinde bu hafta Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Yakın Çağ Tarihi ABD Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Hüseyin Muşmal “Tarihi Romanda Beyşehir ve Seydişehir ” konulu bir konferans verdi.

Başbakanlık Arşivinde önemli Osmanlı belgeleri bulunurken Selçuklu ve beylikler dönemi ile ilgili kaynak sıkıntısı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Muşmal, “Eşrefoğlu İlkokulunda okurken Eşrefoğlu Camisinin manevi havasını teneffüs ediyordum. Okul bahçesinin yanındaki mezar taşları ilk başta bir anlam ifade etmezken daha sonra bir anlam ifade etmeye başlamıştır” dedi.

 

MÜSLÜMAN TÜRKLER TARAFINDAN KURULMUŞTUR

Fatih Babaoğlu ile birlikte beylikleri doğrudan ele alan bir roman yazdıklarını belirten Muşmal, “Eşrefoğulları hakkında 2-3 cümlelik bir bilgiden başka bir bilgiye rastlayamıyoruz. Beyşehir Roma döneminde ‘Mistia’ olarak geçer. Terkedilmiş bir yerdi. Beyşehir Gölünün adalarında Hristiyanlar yaşamaktaydı. Göl içinde 29 ada, 11 kayalık vardır. Eşrefoğlu Beyliği döneminde 1280 yılında Beyşehir, 1302 yılında ise kardeş şehri Seydişehir kurulmuştur. İki şehirde Müslüman Türkler tarafından kurulmuştur. Eşrefoğlu Süleyman tarafından Beyşehir kurulduğu için ‘Süleyman Şehir’ olarak da anılır. Kale kitabesinden Beyşehir’in kuruluşu hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz. Seyyid Harun Veli’den 250 yıl sonra yazılan ‘Makalat’ adlı eserde kendisinin Horasan’da bir emir olduğunu, Moğol tehlikesi baş gösterdiğini, atalarının mezarını ziyaret ettiğinde gaipten gelen ses üzerine yola düştüğü anlatılır” dedi.

Yazdığı makaleyi okuyan kişi sayısının çok az olduğunu belirten Prof. Dr. Hüseyin Muşmal, insanlarımızın dizilerden, romanlardan tarihi öğrendiğinin altını çizerek Eşrefoğlu Beyliğinin Moğol Valisi Timurtaş tarafından ortadan kaldırıldığını; Beyşehir’de parkta 10 taş sanduka bulunduğunu, bu mezarların İsmail Aka’nın çocuk ve gelinlerine ait olduğunu, Vuslat Parkı’nda bunların sergilendiğini ve Akşehir’de olduğu gibi Beyşehir’e de bir müzenin kazandırılması gerektiğini söyledi.

Program sonunda konuşmacıya Koyunoğlu Müze Müdürü Hasan Yaşar tarafından günün anısına hediye takdim edildi ve Katılımcılara BEĞ romanı dağıtıldı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirinsesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.